Âlim ve Evliyanın büyüklerinden Alî Ramiteni “kuddise sirruh” hazretlerine, bir gün bazı sevdikleri;
- Veli kime denir efendim? diye sordular.
Cevabında;
- Veli demek, Allahü teâlânın rızasına, sevgisine kavuşmuş olan, Ehl-i sünnet âlimi demektir, buyurdu.
- Ehl-i sünnet nedir efendim?
- (Ehl-i sünnet) demek, Kur’an-ı kerimin ve hadis-i şeriflerin gösterdiği yol demektir. Ehl-i sünnet âlimleri, bu yolu Eshab-ı kiramdan öğrendiler. Kendi anladıklarına değil, Eshab-ı kiramdan işittiklerine sarıldılar.
Ve izah etti:
- Ehl-i sünnetten ayrılmak, Kur’an-ı kerimin ve hadis-i şeriflerin doğru yolundan ayrılmak olur. Ehl-i sünnetten ayrılanlar arasında, Kur’an-ı kerimdeki ve mütevatir olan hadis-i şeriflerdeki şüpheli delilleri yanlış tevil edenler, kâfir olmazlar ise de, bid’at sahibi oluyorlar.
Şöyle bitirdi:
- Bu delillerden çıkardıkları yanlış ve bozuk bilgilere, (Kur’an yolu) veya (Eshab yolu) diyerek, ahmakları, cahilleri aldatıyorlar.
Hangi halde iman gider?
Bir gün de sordular bu zata:
- Hangi halde iman gider efendim?
- İslamiyet’in emir ve yasaklarından birini bile hafife alır, uymadığına üzülmez, hatta bu haliyle öğünürse, Peygambere inanmamış olur ve imanı gider.
Sordular:
- Ya üzülürse efendim?
- Üzülürse, yani bunun için Allahü teâlâya karşı mahcup ve boynu bükük olur, kalbi sızlarsa, imanının kuvvetli olduğu anlaşılır.
- Yani amel ve ibadetlerdeki bozukluk, insanı dinden çıkarmaz, öyle mi efendim?
- Evet. Günah işlemek imanı gidermez, fakat o işin günah olduğuna inanmayarak yapar, veya inanıp da ehemmiyet vermeyerek, aldırmayarak yapar ve günah işlediğine hiç üzülmez, umursamaz, azabından korkmazsa, o zaman imanı gider.
|