Büyük âlim ve Velilerden Emir Hüsrev Dehlevi “rahmetullahi aleyh” hazretlerine, bir gün bazı gençler;
- Efendim, (İman nuru, Cehennem ateşini söndürür) deniyor. Bu doğru mu? diye sordular.
Cevabında:
- Evet, buyurdu. Akıl ışığı kuvvetlenip, şehvet ve asabiyet ateşini söndürdüğü gibi, iman nuru da, Cehennem ateşini söndürür.
Ve ekledi:
- Nitekim, Cehennem, müminlere: (Ey mümin! Çabuk geç ki, nurun ateşimi söndürüyor) diyecektir. Bu söz, ses ile olmayacak, su yangını söndürdüğü gibi, Cehennem, müminin nuruna dayanamayıp sönecektir.
- (Cehennemde ateş yoktur. Herkes ateşini dünyadan getirir) deniyor, öyle mi efendim?
- Öyledir. Azab için başka yerden bir şey getirmeyecekler. Nitekim; (Cehennem, dünyada yaptığınız kötü işlerden başka bir şey değildir. Bunların, size geri çevrilmesidir) buyuruldu.
Ve netice:
- O halde, Cehennem ateşinin tohumu, insanın şehveti ve gadabıdır. Bunlar da insanın içindedir. İlm-i yakîn ile bilen, bunları görebilir.
Şöyle bitirdi:
- Âyet-i kerimede mealen; (İlm-i yakîn ile bilseydiniz, Cehennemi elbette görürdünüz) buyuruldu.
En mühim iş
Bir gün de, bazı sevdikleri gelip;
- Efendim, İmandan sonra en mühim iş nedir? diye sordular bu zata.
Buyurdu ki:
- İslamiyet’i öğrenmektir.
- İslamiyet’ten maksat, Allahü teâlânın emir ve yasakları mı efendim?
- Evet. Bunları öğrenmek, kadın erkek her Müslümana farzdır.
- Öğrenmezse efendim?
- Öğrenmeyen günaha girer. Çünkü İslamiyet’i bilmemek haramdır.
- Ya öğrenmeye ehemmiyet vermezse efendim?
- Bu, çok daha tehlikeli.
- Ne tehlikesi?
- Ehemmiyet vermeyenin imanı gider mâzallah.
|