Âlim ve Evliyanın en büyüklerinden Alî Ramiteni “kuddise sirruh” hazretlerine, bir gün bazı gençler;
- Efendim, dua ederken büyük zatları, Evliyaları araya koymak uygun olur mu? diye sordular.
Cevabında;
- Çok iyi olur, buyurdu.
Ve misal verdi:
- İslam âlimlerinden biri; (Ey Allah’ım! Sevgili Peygamberinin hürmeti için ve bütün Peygamberlerin, meleklerin, Eshab-ı kiramın ve Tâbiinin hürmetleri için, beni affet!) diye dua ederdi.
Ve izah etti:
- Böyle büyük zatları araya koyarak yapılan dua, o zatların kerameti olarak kabul olur. Bu da, öldükten sonra da, kerametin bulunduğunu gösterir.
Şeytan Onun şekline giremez
Bir gün de sevdiği bir genç;
- Efendim, şeytan, Peygamber efendimizin “aleyhisselam” şekline giremezmiş, öyle mi? diye sordu.
Cevaben;
- Evet, buyurdu. Bir kimse, Resulullahı rüyada görse, muhakkak Onu görmüştür. Çünkü, şeytan Onun şekline giremez.
Ve devam etti:
- Server-i alem Efendimiz “aleyhisselam”, bizim bilmediğimiz bir hayat ile, şimdi hayattadır. Cesed-i şerifi asla çürümez. Kabrinde bir melek durup, ümmetinin söyledikleri salevati kendisine haber verir.
Ve ekledi:
- Minberi ile kabr-i şerifi arasına Ravda-i mutahhera denir ki, burası Cennet bahçelerinden bir bahçedir. Kabr-i şerifini ziyaret etmek, taatların büyüğü ve ibadetlerin en kıymetlisidir.
Şöyle bitirdi:
- Hadis-i şerifte; (Beni ziyaret edene şefaatim vacib olur) buyuruldu.
Huzur-u ilahi, namazdır
Bir gün de sohbetinde;
- Kardeşlerim, huzur-u ilahide toplanmak ne büyük bir nimettir, buyurdu.
Sordular:
- Huzuru ilahi nedir ki efendim?
- Namazdır. Çünkü Allahü teâlâ her namazdan sonra; “Ey kulum, iste vereyim” buyuruyor ki, o vakitlerde yapılan dualar geri çevrilmez.
|