İslam âlimlerinin en büyüklerinden Mahmud-u İncirfagnevi “rahmetullahi aleyh” hazretlerine, bir gün bazı gençler gelip;
- Dünya için çalışalım mı efendim? diye sordular.
Cevabında;
- Elbette buyurdu. Kendinin ve çoluk çocuğunun rızkını helalden temin etmek için çalışmak, ibadettir.
Ve şunu anlattı:
İmam-ı Ahmed ibni Hanbel hazretlerinden;
- Efendim, her gün sabahtan akşama kadar camide ibadet edip de, (Allahü teâlâ, benim rızkımı nerden olsa gönderir) diyen bir kimse nasıl bir adamdır? diye sordular.
Cevabında;
- Bu kimse cahildir. İslamiyet’ten haberi yoktur, buyurdu.
Ve izah etti:
- Çünkü, Resulullah efendimiz “aleyhisselam”; (Allahü teâlâ benim rızkımı, süngümün ucuna koymuştur) buyuruyor.
Sordular:
- Bundan ne anlayacağız efendim?
- Yani rızkım, İslam dinine ve Müslümanlara saldıran kâfirlerle harp etmekle gelmektedir, buyurdu.
Ve daha açıkladı:
- Harpte düşmandan alınan ganimet ve sulhta, harbe hazırlananların aldıkları ücret, helal rızıktır.
Başarı nedir?
Bir gün de;
- Başarı nedir efendim? diye sordular bu zata.
- Başarı, ahirette faydası olacak şeylerdir, buyurdu.
Ve şöyle izah etti:
- Kendisini Cehennemde yanmaktan kurtaramayan bir kimse, bütün dünyaya malik olsa bile, ne kıymeti vardır ki? Zira ölünce, hepsi elinden çıkacaktır.
|