Büyük âlim ve Velilerden Emir Hüsrev Dehlevi “rahmetullahi aleyh” hazretlerine, bir gün bazı sevdikleri;
- Efendim, Peygamber efendimizden “aleyhisselam” sonra insanların en iyileri kimlerdir? diye sordular.
Cevabında;
- Eshab-ı kiramdır, buyurdu.
- Ondan sonra kimlerdir efendim?
- Eshab-ı kiramdan sonra, insanların en üstünleri, Eshab-ı kiramı gören ve onların sohbetinde yetişen Müslümanlardır ki, bunlara, (Tâbiin) denir. Bunlar, bütün bilgilerini Eshab-ı kiramdan almışlardır.
- Onlardan sonra kimdir efendim?
- Tâbiinden sonra, Tâbiini gören ve onların sohbetinde yetişen Müslümanlardır ki, bunlara (Tebe-i tâbiin) denir.
- Onlardan sonra efendim?
- Bunlardan sonra gelen asırlarda, kıyamete kadar bulunan insanların en üstünleri, en iyileri de, bunlara tâbi olan, bunların bildirdiklerini öğrenip, yollarında bulunan Müslümanlardır.
İnsanların en kötüleri
Bir gün de bazı gençler;
- Efendim, insanların en iyileri kimlerdir? diye sordular.
Cevabında;
- İnsanların en iyileri, onlara dinlerini öğreten Ehl-i sünnet âlimleridir, buyurdu.
- En kötüleri kimlerdir efendim?
- En kötüleri, kötü din adamlarıdır.
- Kötü din adamı nasıl olur ki efendim?
- Bir din adamı, hangi asırda bulunursa bulunsun, Peygamberin ve Eshabının bildirdiklerine uymaz, sözleri, işleri ve itikadı bunların bildirdiklerine uygun olmaz ve nefsine, düşüncelerine uyarak İslamiyet’in dışına taşar, aklına uyarak İslamiyet’in inceliklerine karşı gelir, anlayamadığı bilgilerde dört mezhebin dışına taşarsa, bu kimsenin kötü din adamı olduğu anlaşılır.
Ve ilave etti:
- Allahü teâlâ bunun kalbini mühürlemiştir. Gözleri hak yolu göremez. Kulakları doğru sözü işitemez. Buna, kıyamette büyük azab vardır. Allahü teâlâ, bunu sevmez. Bunun gibi olanlar, Peygamberlerin düşmanıdırlar.
Şöyle bitirdi:
- Bunlar, kendilerini doğru yolda sanır. Yaptıklarını beğenirler. Halbuki, bunlar şeytanın yolundadırlar.
|