Büyük âlim ve Velilerden Emir Hüsrev Dehlevi “rahmetullahi aleyh” hazretlerine, bir gün bir sevdiği gelerek;
- Efendim, ben Kelam ilmi ile uğraşmak istiyorum. Ne buyurursunuz? diye sordu.
Cevabında;
- Tavsiye etmem, buyurdu.
Sordular:
- Neden efendim?
- Tehlikelidir. Bir çokları kelam ilmini öğreneyim derken sapıtmıştır. Nitekim İmam-ı Şafii hazretleri; (Ehl-i sünnet itikadını iyi öğrenmeden önce ilm-i kelam ile uğraşmanın zararı bilinmiş olsaydı, kelam ilmi ile uğraşmaktan, aslandan kaçar gibi kaçınılırdı) buyurmuştur.
Derin bir âh çekti:
- Şimdi, maalesef kendi aklı, kendi görüşü ile kelam ilmi kitapları yazanlar çoğaldı. Bunların kitapları şirk ve dalalet ile doludur.
Şöyle bitirdi:
- İmam-ı Ebu Yusüf hazretleri “rahmetullahi aleyh” de; (Kelam ilmi ile uğraşanların imam olması caiz değildir) buyuruyor.
Evliyadan feyz almak
Genç bir akrabası da;
- Evliyadan feyz almak için ne yapmak lazım efendim? diye sordu.
Cevabında;
- İsimlerini anmak kafidir, buyurdu.
Ve sordu ona:
- Bak evladım, Allahü teâlâ her şeyi bir sebeple yaratır değil mi?
- Evet efendim.
- Mesela açlığımızı gidermek için ekmek, sesleri duyabilmek için hava, etrafımızı görebilmek için de ışık lazım değil mi?
- Evet efendim.
- İşte Evliyadan feyz alabilmek için de isimlerini anmak lazım. Ama sevgi ve hürmetle tabii. Hadis-i şerifte; Evliyanın anıldığı yere rahmet yağar, buyuruldu.
- Anladım efendim.
|