Büyük âlim ve Velilerden Emir Hüsrev Dehlevi “rahmetullahi aleyh” hazretlerine, bir gün bazı sevdikleri;
- Efendim, bize dua etmekten bahseder misiniz, dediler.
Cevabında;
- Dua ederken, Allah dostlarını araya koyun. “Onların hürmeti için…” diye dua edin, buyurdu. Kabul olma ihtimali çok olur.
Ve şunu anlattı:
Büyük Velilerden Ebül Hasen-i Harkani hazretlerinin talebesinden bir kısmı sefere çıkarken, hocalarına gelip;
- Efendim, yolumuz uzun ve korkuludur. Bize bir dua öğretin de, önümüze haydutlar çıkarsa onu okuyup kurtulalım, dediler.
Büyük Veli;
- Önünüze bir bela çıkarsa, “Yâ Ebel-Hasen!” deyiniz, buyurdu.
Ve yola koyuldular. Yolda, karşılarına eşkıyalar çıktı. İçlerinden biri, “Yâ Ebel-Hasen!” dedi. O anda kendisi, eşyası ve hayvanı görünmez oldu. Diğerlerinin mallarını haydutlar alıp götürdüler. Öbür talebeler buna gelip;
- Sen nasıl kurtuldun? dediler.
Cevabında;
- Yâ Ebel-Hasen dedim. Yanıma gelmediler, dedi.
Geri döndüler. Hocalarına;
- Efendim, biz “Yâ Allah!” dedik. Rabbimize yalvardık, soyulduk. Bu arkadaşımız, “Yâ Ebel-Hasen!” dedi, kurtuldu. Bunun hikmeti nedir? diye sordular.
Büyük Veli cevabında;
- Siz Allahü teâlâyı, haram giren, haram çıkan bir ağızla, çağırdınız. Bu ise, Ebül-Haseni araya koydu. Allahü teâlâ, bunun sesini Ebül-Hasene duyurdu. Ebül-Hasen de, bunun halas olması için dua etti. Duası kabul oldu, buyurdu.
Kim harama bakmazsa…
Bir gün de;
- Kim, bir haram karşısında gözünü kapatırsa, Cenâb-ı Hak onun gönlünü imanla doldurur, buyurdu.
Ve ilave etti:
- Bugün gülerek günah işleyenler, yarın ağlayarak Cehenneme girerler.
- Ya tövbe ederse? demişler.
- Günahına tövbe eden, hiç yapmamış gibidir, buyurdu.
|