Mahmud-u İncirfagnevi “rahmetullahi aleyh”, İslam âlimlerinin en büyüklerindendir.
Hocası, Arif-i Rivegeri hazretleridir “kuddise sirruh”.
Bir gün sevdiklerine;
- Kardeşlerim, gaflete dalmayın, buyurdu. Zira ölüm var hepimize. Belki de çok yakın eceliniz.
Sonra bir âh çekti:
- Dünya, bir imtihandır kardeşlerim. Ölümle sona erer. Ve ecel peşimizden takip eder bizi.
Dinleyenler;
- Bize ne tavsiye edersiniz efendim? dediler.
- Ölüm uyandırmadan uyanalım. Dinimizi güzelce öğrenip, öğrendiklerimizle amel edelim. Yoksa çok pişmanlık çekeriz ahirette.
- Dinimizi nereden öğrenebiliriz efendim?
- Ehl-i sünnet âlimlerinden tabii ki.
- Onlar yoksa hocam?
- Onlar yoksa, kitapları vardır. O kitapları okuyun mutlaka. Rastgele kitap okursanız, yanlış şeyler öğrenirsiniz.
Dünyayı sevmeyin
Bir gün de sohbetinde;
- Bu dünyaya muhabbet beslemeyin, buyurdu. Zira onu Rabbimiz de sevmiyor.
Ve ekledi:
- Allah’ın kullarına merhamet edin ki Allah da ahirette merhamet etsin size.
Talebesi içinden, Ali Ramiteni’yi çok severdi.
Onu tasavvufta çok iyi yetiştirdi.
Ve Resulullahtan “aleyhisselam” kendi kalbine akıp gelen feyzleri, aynen Ali Ramiteni hazretlerinin saf kalbine akıttı.
Bir gün, Ali Ramiteni hazretleri zikrederken, yanına Hızır “aleyhisselam” geldi.
Onu hürmetle karşılayıp;
- Bu zamanın en büyük Velisi kimdir? diye sordu.
Hazret-i Hızır, cevabında;
- Senin hocandır, buyurdu. Onun kıymetini iyi bil. Her kim ona uyarsa, gafletten halas olur ve dünyaya muhabbetten kurtulur.
|