Ana Sayfa >  1001 Güzel Menkîbe > İyi ama sen sana düşeni yaptın mı? > Bizim bağa yağmur yağmasın
Yazıcı   Yazı boyutunu     

Bizim bağa yağmur yağmasın

Behaeddin-i Buhari hazretlerinin “rahmetullahi aleyh” Esseyyid Burhaneddin adında bir sevdiği vardı ki, çok severdi bu büyük Veliyi.

O anlatıyor:
- Bir gün, bu büyük zatın bağda olduğu bir saatte, Ona, balık götürüp hediye ettim.

Mübarek zat, kabul buyurdu hediyemi.
Ateş yakıp, pişirmek istedik birlikte.
Ancak yağmur bulutları belirdi gökyüzünde.

Gök gürledi.
Şimşekler çaktı.

Ve bir yağmur başladı ki, sanki kovayla su boşanıyordu gökten.
Ben hiç öyle yağmur görmemiştim.

Dua et, yağmur yağmasın

Bana bakıp;
- Burhaneddin, dua et de, bir müddet için bizim bağa yağmur yağmasın, buyurdu.

- Peki efendim, dedim.

Ellerimi kaldırıp;
- Yâ Rabbi, yağmurunu bu bağa yağdırma, diye yalvardım.

Duam kabul olmuştu.
Etrafımıza yağıyor, ama bizim bulunduğumuz bağa bir damla bile düşmüyordu.

Ancak bu, benim işim değildi elbette.
Hocamın bereketiyle olmuştu.

Ey kulum, iste vereyim

Bu zat, bir gün sohbetinde;
- Kardeşlerim, huzur-u ilahide toplanmak biz kullar için ne büyük bir nimettir değil mi? buyurdu.

Cemaatten biri sordu:
- Bundan neyi kastettiniz efendim?
- Namazı.

- Namazı mı efendim?
- Evet. Huzur-u ilahi, namazdır kardeşlerim. Kul namaza durunca Rabbinin huzurundadır. Namazda okumaya başlayınca, Rabbi ile konuşur. Ellerini duaya kaldırınca, Hak teâlâ; Ey kulum, iste vereyim, buyurur. Bundan büyük nimet olur mu?
 
Geridön
 
 
Klavye
 
Ana sayfam yap Sık kullanılanlara ekle
Güncelleme Tarihi
21.11.2024
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.

Hosted by İhlas Net
Ziyaretçi Sayısı