Behaeddin-i Buhari hazretlerinin “rahmetullahi aleyh” bir sevdiği, bu zatı rüyada görüp;
- Bana nasihatınız nedir efendim? diye sordu.
Cevabında;
- Bu dünyada istediğin şeyi yap. Ama herbirine birer cevap hazırla, buyurdu.
Çünkü her ne yapsan, melekler yazıyor. Mahşerde önüne konacak birer birer.
Şöyle devam etti:
- Şunu da unutma ki, günah işlerken seni Allah görüyor. Kalbinden geçirdiğin şeyleri de, en incesine kadar biliyor. Öyleyse günahları ateş bil ve yaklaşma bir günaha. Yoksa pişmanlığın çok olur ahirette.
Şöyle bitirdi:
- Hakiki dost Allahü teâlâdır. Onu bir an unutma. Fırsat elde iken hakikati gör artık. Yoksa, mahşer gününde pişmanlık fayda etmez.
Ateş, küfrün karşılığı
Bir gün de;
- Efendim, Müslümanlar da Cehenneme girecek mi? diye sordular.
Cevabında;
- Cehennem küfrün karşılığıdır, buyurdu. Orada kâfirler yanacak. Hem de sonsuz olarak.
- Ya günahkâr Müslümanlar hocam?
- Onların günahları, ya Allahü teâlânın merhametiyle, ya da tövbe etmekle veya şefaatle affedilir.
- Günahları bunlarla bitmezse efendim?
- Dünya sıkıntıları, can verme acısı, kabirdeki sıkıntılarla affedilir.
- Yine bitmezse efendim?
- Mahşerde çekeceği sıkıntılarla affedilir ve Cehenneme hacet kalmaz. Fakat günah olduğuna inandığı halde, onu hafif görerek, ehemmiyet vermeyerek işler veya dinin emirlerini aşağı görerek namaz kılmaz ve haram işlerse, bu gibi günahlarda küfür bulaşıklığı olur ki, bunlar Cehennem ateşiyle temizlenir ancak.
- Ama sonra çıkar değil mı efendim?
- Elbette. Cehennemde sonsuz kalmak, kâfirlere mahsustur.
|