Ubeydullah-ı Ahrar hazretleri “rahmetullahi aleyh”, bir sohbetinde;
- Kardeşlerim Müslüman, Allah’tan başka her şeyden yüz çevirip, sadece Rabbine dönmeli, yani Onun rızasını düşünmelidir, buyurdu.

Ve ekledi:
- Gönül ehli bir İslam âlimi bulup, Onun rehberliğinde bozuk hallerini düzeltmelidir.

Sonra şunu anlattı:
- Bayezid-i Bistami hazretleri “rahmetullahi aleyh”, bir sabah derse başlıyacaktı ki, bir durgunluk geldi kendisine.

İçerde bir yabancı var

İçinde bir huzursuzluk vardı.
Bir türlü toparlayamıyordu zihnini.

Sebebini tahmin edip, talebesine;
- Bugün içimizde bir yabancı var, buyurdu. O her kimse, terk etsin meclisimizi!

Talebeler etrafa bakınıp, yabancı bir kimse göremediler içerde.

Hocalarına gelip;
- Aramızda yabancı kimse yok, dediler.

Buyurdu ki:
- Öyleyse bakın bakalım, yabancı birine ait bir eşya var mı buralarda?

Gençler her yeri aradılar.
Nihayet yabancı bir asa, yani baston gördüler bir köşede.

Gelip haber verdiler.
Mübarek zat, o asayı çıkartıp, dersine başlıyabildi nihayet.
Meğer onun sahibinin zulmeti varmış içerde.