Âlimler, Bişr-i Hafi hazretleri “rahmetullahi aleyh” hakkında;
- Bişr-i Hafi, bu dünyadan, geldiği gibi ayrıldı, dediler.
Nitekim ölürken, tek gömleği kalmıştı sırtında.
Onu da bir fakir istedi son gün.
Çıkarıp verdi hemen.
Ve gömleksiz kaldı böylece.
Zaten böyle gömleksiz gelmişti bu dünyaya.
Böyle de gitti.
Allah seni görüyor
Bir gün, bir kişi eline bir bıçak almış, hiddetle bir zavallıya saplamak istiyordu.
Güçlüydü, kimse mani olamıyordu.
Öbürü ise, can havliyle çırpınıp duruyordu çaresizce.
Güçlü olan, bıçağı kaldırıp da tam adama saplayacağı anda, Bişr-i Hafi hazretleri onu gördü ve yaklaşıp gizlice bir şey dedi o kimseye.
Adam bunu duyunca indirdi kolunu.
Bıçak düştü elinden.
Kendi de bayılıp düştü bir tarafa.
Zavallı kurtulmuştu.
İnsanlar, o zâlimin yanına koştu hemen.
Baktılar ki, zor nefes alıyor.
- O zat sana ne dedi ki bayılıp düştün? diye sordular.
Dedi ki:
- O ihtiyar bana; Senin bu yaptığını, cenâb-ı Hak görüyor dedi. O böyle söyleyince, korku geldi kalbime. Sonrasını hatırlamıyorum.
Hırsıza ağlıyorum
Bir gün de eşyasını çaldılar bu zatın.
O, bunu öğrenince başladı ağlamaya.
Fudayl bin İyad hazretleri Onu böyle görünce merak etti:
- Malın çalındı diye mi ağlıyorsun?
- Hayır.
- Ya niçin ağlıyorsun?
- Hırsız için ağlıyorum. Mahşer günü bu günahın hesabını veremezse Cehenneme girecek. O ateşe nasıl dayanacak? Bunun için ağlıyorum.
|