Cüneyd-i Bağdadi hazretlerinin “rahmetullahi aleyh” bir talebesi vardı ki, bir gün şeytan vesvesesine aldanarak; “Ben artık kemale geldim. Sohbete gitmesem de olur” diye düşündü kendi kendine.
Ve gelmedi sohbete.
O gece, şeytani bir rüya gördü.
Şöyle ki; yeşillikler içinde gezinip duruyor, leziz yemekler yiyip, serin şerbetler içiyordu.
Uyanıp, Cennete girdim diye tabir etti bu rüyayı.
İyice inanmıştı kemale geldiğine.
Ancak bu hali, malum olmuştu Cüneyd-i Bağdadi hazretlerine.
Onu bu şeytani halden kurtarmak için ziyaretine geldi bir gün.
Sohbet esnasında;
- Rüyada bir daha Cennete girersen, “La havle...” duasını oku, buyurdu.
Çöplükte buldu kendini
O gece rüyasında, yine Cennete girdi bu delikanlı.
“La havle...” duasını okudu hemen.
O anda o yeşillikler kaybolup, pis bir çöplük içinde buldu kendisini.
Ve uyandı.
O hallerinin şeytani olduğu anladı hemen.
Evvelki düşüncesinden tövbe edip sohbet için koştu hocasının huzuruna.
Büyük Veli ona sevgiyle bakıp;
- Evladım, her Müslüman bir mürşid-i kâmile muhtaçtır, buyurdu. Mürşidi olmayana şeytan musallat olur.
Önce dinini öğret!
Bir gün de, bir komşusu bu zata gelip;
- Efendim, çocuklarımız var. Onlar için ne yapabilirim? diye sordu.
Cevaben;
- Önce İslamiyet’i öğret, buyurdu.
- Sonra efendim?
- Sonra da namaz kılmanın önemini anlat ve mutlaka kıldır.
- İstikballerini düşünmeyeyim mı efendim?
- Tabii düşün. Ama çocuğun istikbalini temin etmek, önce iyi bir Müslüman olmasıyla mümkündür.
- Ya dünya kazancı efendim?
- O da lazım. Ama dünya malı da, ancak iyi bir Müslüman olmak şartıyla işe yarar.
|