Ana Sayfa >  1001 Güzel Menkîbe > Rabbim benimledir, ne yaparsam biliyor > Bir keramet
Yazıcı   Yazı boyutunu     

Bir keramet

Sehl bin Abdullah-ı Tüsteri hazretleri “rahmetullahi aleyh” ölüm hastalığına yakalanmış, son nefeslerini veriyordu ki, talebeleri;
- Efendim, yerinize kimi bırakıyorsunuz? diye sordular.

Mübarek zat gözlerini açıp;
- Şad-ı dil’e bırakıyorum, buyurdu.

Talebeler şaşkın halde birbirlerine baktılar.
Zira bir kâfirin ismiydi bu.

Gençler; Hocamızın, herhalde aklı gitti diyorlardı.
Çok büyük şaşkınlık hasıl olmuş, herkes Onun sözünü, başka yorumluyordu.

Şad-ı dil’i çağırınız!

Sesler yükselince;
- Kalkınız, gürültü yapmayınız! Bana Şad-ı dil'i çağırınız! buyurdu.

Tereddüt ettilerse de, koşup çağırdılar yine de.
Az sonra Şad-ı dil gelip yatağın yanına oturdu.

Büyük Veli, yatağından doğrulup;
- Ey Şad-ı dil, dünyadan ayrılıyorum. Benden sonra minberime çık ve insanlara sen vaaz et! buyurdu.

O da şaşırdıysa da;
- Peki, dedi cevaben.

O gün, Sehl-i Tüsteri hazretleri göçtü bu alemden.

Dediği gibi oldu

Üç gün sonra ikindi namazında Şad-ı dil gelip cemaat arasına oturdu.

Başında sorgucu vardı.
Belinde zünnarı.

Bu kâfir kıyafetiyle çıktı minbere.
İnsanlar, kendisine hayret nazarlarıyla bakarken;
- Ey Müslümanlar! Ey Sehl-i Tüsteri’nin kıymetli cemaati! diye seslendi cemaate.

Ve şöyle devam etti:
- O büyük zat, vaktiyle bana; Ey Şad-ı dil! Ne zaman aramıza katılacaksın? Ne zaman iman edip zünnarını atacaksın? demişti. İşte ey Müslümanlar, o vakit geldi ve ben de sizin gibi Müslümanım, dedi.

Ve başından sorgucunu, belinden zünnarını çıkarıp fırlattı bir kenara.
Dediği olmuştu mübarek zatın.
 
Geridön
 
 
Klavye
 
Ana sayfam yap Sık kullanılanlara ekle
Güncelleme Tarihi
21.11.2024
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.

Hosted by İhlas Net
Ziyaretçi Sayısı