Sırri-yi Sekati hazretleri “rahmetullahi aleyh” Evliyanın büyüklerindendir.
Yaşadığı bir hadiseyi şöyle anlatıyor:
Çarşı içinde bir dükkanım vardı ki, orada alım-satım işiyle uğraşıyordum.
Bir akşam, evde otururken;
- Çarşı yanıyor! diye bir haber geldi bana.
Koşup gittim.
Bütün dükkanlar yanmış, yalnız benim dükkanım yanmamıştı.
Gayri ihtiyari sevinip, Elhamdülillah! dedim.
Ama sonra toparlandım.
Başımı öne eğip, utandım kendimden.
Zira diğer Müslüman kardeşlerim üzüntülüydü.
Onlar üzüntülüyken ben nasıl seviniyorum diye çok pişman oldum.
Halbuki ben de üzülmeliydim.
Onların derdiyle dertlenmeliydim.
Odaya kapanarak;
- Ey nefsim, sen nasıl Müslümansın ki, kendi menfaatini düşünür, başkasını düşünmezsin, dedim.
O kadar pişman oldum ki, ömrüm boyunca unutmadım bu hatamı.
Sonsuz şükretmeliyiz
Bu zat, bir sohbetinde;
- Kardeşlerim, herkes bir şükrediyorsa, biz sonsuz şükretmeliyiz, buyurdu.
- Neden efendim? dediler.
- Çünkü biz Ehl-i sünnet âlimlerini tanıyıp onları sevdik. Onların sayesinde hakkı batıldan ayırır olduk. Dünyada bundan büyük nimet yoktur ve olamaz.
|