Adiyy bin Müsafir hazretlerinin “rahmetullahi aleyh” huzuruna bir Müslüman gelerek;
- Efendim, bana gaibten bir şey gösterir misiniz, diye rica etti.
Adiyy hazretleri;
- Peki, gözlerini aç ve kapat, buyurdu.
O kimse kapattı gözlerini.
Açtığında, melekler alemini görüyordu.
Hatta iki omzundaki kiramen katibin meleklerini, amel defterini ve o defterde kaydedilmiş olan günahlarını satır satır görüyordu artık.
Üç gün böyle geçti.
Ama artık dayanamıyordu bu hale.
Eski hâlime döndürün!
Çok sıkılıp geldi yine bu zata.
- Efendim, bu hâl zormuş. Ben eski hâlimden memnunum. Lütfen beni eski hâlime döndürün, diye rica etti.
Büyük Veli;
- Öyleyse gözlerini kapat ve aç, buyurdu.
Kapattı ve açtı.
Gördü ki, eski haline dönmüş.
Sevinip şükretti Rabbine.
Maksadı Allah olmayan…
Bir gün, sevdiği bir gence;
- İnsan, genç iken şehvetinin esiridir, yaşlılıkta ise şöhretinin, buyurdu. Hedefi, maksadı Allah olmayan, Cehennem ve kabir azabından kurtulamaz.
Delikanlı sordu:
- Hocam, bir kitapta “Müminin her hali imtihandır” diye okudum. Gerçekten öyle midir efendim?
- Evet. Allahü teâlâ müminleri sık sık yoklar.
- Ne gibi efendim?
- Mesela hastalık verir, para sıkıntısı verir, dert bela gönderir.
- Bunlar imtihan için midir efendim?
- Evet. Bir mümine kırk gün içinde bir sıkıntı gelmiyorsa, onun durumu iyi değildir.
- Neden efendim?
- Çünkü cenâb-ı Hak, sevdiklerine gönderir bunları.
|