Seyyid Fehim Arvasi, âlim ve veli bir zat.
Kullara hizmet için, ederdi çok nasihat.
Bu zat buyuruyor ki: Namazı, tam huşuyla,
Kılmalı ki, o zaman erilir kurtuluşa.
Nitekim buyurdu ki Kur’anda cenâb-ı Hak:
(Müminler, kurtuluşa erecektir muhakkak.)
Âyetin devamında şöyle buyurmaktadır:
(Onlar, namazlarını huşuyla kılanlardır.)
Resul de buyurdu ki: (Şartlarına uyarak,
Bir mümin, huşu ile ve Allah’tan korkarak,
İki rekat bir namaz kılar ise ihlasla,
Küçük günahlarını affeder Hak teâlâ.)
Sordular ki: (Efendim, namazda huşu nedir?)
Buyurdu: (Korku üzre namaz kılmak demektir.)
Peygamber efendimiz namaza durduğunda,
Göğsünün kemikleri gıcırdardı o anda.
Hatta bir tencerede su kaynıyormuş gibi,
Fokurtu seslerini duyardı her sahabi.
İbrahim Peygamber de, namaz kılsa ne zaman,
Kalbinin hışırtısı duyulurdu uzaktan.
Hazret-i Ali dahi, namaza durduğunda,
Vücudu titremeye başlıyordu o anda.
Korkudan, yüz rengi de değişirdi aşikâr.
Bu hal devam ederdi namaz bitene kadar.
Süfyan-ı Sevri dahi demiştir ki: (Bir namaz,
Huşuyla kılınmazsa, indallah makbul olmaz.)
Tadil-i erkan ile kılmalı ki elbette,
O namaz, sahibini kurtarsın ahirette.
Şartlarına uyarak kılınmazsa o eğer,
Hak teâlâ indinde, bulamaz kıymet, değer.
Nitekim Resulullah şöyle buyurmaktadır:
(Hırsızların büyüğü, namazından çalandır.)
Eshab sual etti ki o Servere o zaman:
(Nasıl çalabilir ki bir kimse namazından?)
Buyurdu ki: (Rüku ve secdesini, kim şayet,
Tam yapmazsa, hırsızlık etmiş olur o elbet.)
Ve buyurdu: (Kim eğer, rüku ve secdelerde,
Belini yerleştirip, durmazsa bu yerlerde,
Kıldığı o namazı, noksan olur muhakkak.
Onun o namazını beğenmez cenâb-ı Hak.)
Bir gün, yine o Server, gördü ki birisini,
Tam yapmıyor, namazın rüku ve secdesini.
Buyurdu: (Sen namazı, böyle kılarsan eğer,
Ölürsen, sana benim ümmetimden demezler.)
Bir gün de buyurdu ki: (Rükudan kalktığınız,
Zaman dik durmadıkça, tam olmaz namazınız.)
Yine buyurdular ki: (Secdeler arasında,
Tam dik oturmadıkça, tam olmaz o namaz da.)
Tadil-i erkandır ki işbu emredilenler,
Vacip, hatta farz dedi buna bazı âlimler.
|