Şam’da yetişen Evliyadan Ebu Bekir-i Dükki hazretleri "rahmetullahi aleyh", gündüzü ilimle geçirirdi, geceyi ibadetle.

Emanete çok titizdi.
Mesela birinden aldığı kalemi sahibine vermeyi unutunca, bir günlük yolu geri giderek, onu sahibine verdiği meşhurdur.

Ayrıca;
Resulullah efendimizin ve Eshab-ı kiramın hayatlarını çok okur, okurken de ağlardı.

Bir gün bazı sevdikleri;
- Efendim, evde yalnızlıktan sıkılmıyor musunuz? dediler.

Cevabında;
- Hayır, hiç sıkılmıyorum, buyurdu. Çünkü ben yalnız değilim.

Merak ettiler:
- Kimlerle berabersiniz efendim?

Buyurdu ki:
- Peygamber efendimiz aleyhisselamla, Onun Eshabı ile ve Evliya zatlarla beraberim her gün. Onlarla olan, hiç yalnızlık duyar mı?

O zaman kavradılar meseleyi.
- Özür dileriz efendim, dediler. Biz bunu düşünememiştik.

İyi Müslüman nasıldır?

Bir gün de bazı gençler huzuruna gelip;
- İyi bir Müslüman nasıl olur? diye sordular bu zata.

Cevabında;
- İyi Müslüman, yük olmaz, yük çeker, buyurdu.

Ve izah etti:
- Yani iyi bir Müslüman, kimseye yük olmaz, sıkıntı vermez. Bilakis herkesin yükünü çeker, sıkıntısını giderir.

Sordular:
- Ya namaz, oruç efendim?
- Onlar her Müslümanın vazifesidir zaten. Elbette yapacaktır.

Salih Müslüman ise

Bir gün de bu zata;
- Efendim, her Müslüman, ölürken “Peygamber efendimiz”i “sallallahü aleyhi ve sellem” görecekmiş. Bu doğrumu? diye sordular.

Cevabında;
- Evet, salih bir Müslüman, ölmeden önce muhakkak Peygamber efendimiz aleyhisselamı görür, konuşur, Kevser havuzundan içer, buyurdu.

Sordular:
- Bu, sadece salih Müslümanlara mı ihsan edilir efendim?
- Evet.

- Salih Müslüman olmak için ne lazım efendim?
- İslamiyet’i bilmek ve bildikleriyle amel etmek lazım. Mesela “beş vakit namaz” çok mühimdir. Kılmayan, salih Müslüman olamaz.