Cüneyd-i Bağdadi hazretleri “rahmetullahi aleyh”, talebesi içinden birini çok seviyordu.
Diğerlerinden çok sonra dergaha gelmiş olsa da, hocasının gönlüne girmeyi başarmıştı o talebe.
Ancak diğer talebeler onu çekemiyor, Hocamız niçin onu daha çok seviyor diyorlardı.
Merak ediyorlardı sebebini.
Cüneyd-i Bağdadi hazretlerine malum oldu bu hâl.
Bu bilmeceyi çözmek için, bir gün imtihan etti bütün talebesini.
Şöyle ki;
Herbirinin eline bir kuş verip;
- Bunu, hiç kimsenin görmediği bir yerde kesip geliniz! buyurdu.
Talebeler;
- Baş üstüne efendim, dediler.
Ve herbiri tenha bir yer bulup, orada kuşlarını kesip geldiler hemen.
O, kesmeden getirdi
Yalnızı biri hariç.
O çok sevdiği talebesi, kesmeden getirmişti kuşunu.
Büyük Veli;
- Sen niçin kesmeden getirdin? diye sordu ona.
O yeni talebe;
- Kimsenin görmediği bir yer bulamadım efendim, dedi edeble.
Öbür talebeler sevindiler bu cevaba.
Hocamızın emri dinlemedi şeklinde yorumladılar zira.
Hazret-i Cüneyd döndü o gence:
- Bir daha söyle oğlum niçin kesmeden getirdiğini.
- Kimsenin görmediği bir yer bulamadım da onun için hocam.
- Neden bulamadın? Arkadaşların bulmuşlar.
O, her yeri görüyor
Delikanlı;
- Allahü teâlânın görmediği hiçbir yer yoktur efendim, dedi. O, her yeri görüyor.
Talebeler o zaman anladılar yanıldıklarını.
Mahcup vaziyette önlerine baktılar.
Utançlarından terlediler hatta.
Ve o gün teslim ettiler hakikati.
Ve haset etmekten vazgeçtiler.
|