Ali bin Heyti hazretleri “rahmetullahi aleyh”, bir gün bir yere gidiyordu ki, az ilerde kavga eden bir topluluğa rastladı.
Yanlarına gidince, onlardan birinin öldürülmüş olduğunu gördü.
Ancak kimin öldürdüğü belli değildi.
Zira herbiri, diğerinin üstüne atıyordu bu suçu.
Sordu oradakilere:
- Hanginiz öldürdünüz bu kimseyi?
Hiçbirinden ses çıkmadı.
- Siz söylemezseniz, ölünün kendine sorarım, buyurdu.
Yine söylemediler.
Bu defa ölen adamın yanına sokulup;
- Söyle, seni kim öldürdü? diye sordu.
O anda ölünün gözleri aralandı.
Ve doğrulup diz üzeri oturdu.
Sonra o kavga edenlerden birini göstererek;
- İşte şu adam boğazımı keserek beni öldürdü, dedi.
Ve tekrar cansız olarak düştü toprağa.
Bu kerameti yaratan, Allahü teâlâdır.
Onun her şeye gücü yeter.
Ağzına dikkat et!
Bir gün de bir sevdiği gelip;
- Efendim, dualarımın kabul olması için ne yapayım? diye sordu bu zata.
- Ağzına dikkat et, buyurdu. Yani haram yeme ve yalan söyleme.
- Haram yiyenin duası kabul olmaz mı efendim?
- Hayır. Kırk gün kabul olmaz.
Sevilmenin alameti
Bir gün de sohbetinde;
- Allahü teâlânın bir kulu sevmediğinin alameti nedir, biliyor musunuz? diye sordu cemaatine.
- Bilmiyoruz efendim, dediler:
Buyurdu ki:
- Onun, ne dine, ne de dünyaya hiç faydası olmayan boş şeylerle uğraşmasıdır.
|