Bayezid-i Bistami hazretleri “rahmetullahi aleyh”, Evliyanın en büyüklerindendir.
Bir gün;
- Senin mürşidin kimdir efendim? diye sordular bu zata.
- Mürşidim, bir kadındır, buyurdu.
Anlamadılar:
- Kadın mı dediniz efendim?
- Evet.
- Hiçbir şey anlamadık efendim.
Şöyle izah etti:
- Ben, aşk-ı ilahi ile kendimden geçmiş halde bir yolda yürüyordum ki, bir kadına rastladım. Sırtında un çuvalı vardı ve kan ter içerisinde, zor götürüyordu.
Az yardım eder misin?
Beni görünce;
- Az yardım eder misin? dedi.
Cevap olarak;
- İsterdim, ama benim de gücüm yetmez diyecektim ki, az ötede, kafes içinde bir aslan gözüme ilişti.
Yanımıza gelmesi için kalbimden dua ettim.
Hayvan, kafesten çıkıp yanımıza geldi.
Çuvalı kadından alıp, o aslana yükledim ve;
- Haydi bacım, bu hayvan sana yardım etsin, dedim.
Dedim ama, böyle açık keramet gösterdiğim için de pişman olmuştum.
Zulmettin o hayvana
Kadın geri geldiğinde sordum.
- Aslan dediğimi yaptı mı?
- Evet yaptı, ama zulmettin o hayvana.
- Zulüm mü yaptım, neden?
- Çünkü aslan yük hayvanı değildir. Yük taşıttırmakla zulmettin ona.
Düşününce hak verdim kadına.
- Doğru söylüyorsun, dedim.
Ve ağlayıp, çok istiğfar ettim.
İşte o günden sonra, bana;
- Senin hocan kimdir? diye sorduklarında, o kadını hatırlarım hep.
Bana mühim bir şey öğretmişti çünkü.
|