Bayezid-i Bistami hazretleri “kuddise sirruh” vefat edince, sevdiklerinden biri rüyada gördü Onu.
Kendisine;
- Allahü teâlâ size ne muamele eyledi? diye sordu.
Büyük Veli şöyle anlattı:
Kabirde, bir ses duydum.
- Ey Bayezid! Bize ne getirdin? diyordu.
Dedim ki:
- Yâ ilahi! Sana lâyık bir amel getiremedim. Huzuruna, bir sürü kusurlarımla geldim. Günah getirdimse de, şirk getirmedim yâ Rabbi! Bu günahlarımı, bu doğru imanıma bağışla.
Sonra Münker-Nekir geldi.
- Rabbin kim, dinin nedir? diye sormaya başladılar.
Ben onlara;
- Ey melekler! Rabbimi bana sormayın. Bilakis beni Rabbime sorun ki, beni kulu olarak kabul ediyor mu? Kabul ediyorsa, Ebedi saadete kavuşurum. Eğer kabul etmezse, yüzbin defa Rabbim Allah desem de ne fayda?
Ben nereye geldim?
Bir gün de bazı sevdikleri;
- Bize kabirden bahseder misiniz efendim, dediler.
- Hayhay, buyurup şöyle izah etti:
İnsan kabirde uyanınca, şaşırır ve
- Ben nereye geldim? Burası neresi? der.
Bir anda ahirete gitmiş, mal mülk, onca servet, evlat ve hanım, hepsi dünyada kalmıştır.
Ve ilave etti:
- Bir İslam âlimi; “İnsanlar sarhoştur, ölünce ayılırlar” buyuruyor.
- Bu, ne sarhoşluğu efendim? dediler.
- Kimi mal sarhoşudur, kimi mevki makam, kimi de şöhret sarhoşu, buyurdu. Ama ölünce ayılırlar bu sarhoşluktan.
|