Abdülvehhab-ı Şarani hazretleri “rahmetullahi aleyh” zamanında Emir Muhammed adında bir Müslüman şöyle anlatıyor:
Arkadaşlarla oturmuş konuşuyorduk.
Âlim ve Velilerden “rahmetullahi aleyhim”, onların kerametlerinden konuşurken, laf döndü dolaştı Abdülvehhab Şarani hazretlerine geldi.
Ancak bu zat hakkında menfi şeyler söylediler.
İleri geri laflar ettiler.
Ben de iyi tanımıyordum kendisini.
Onun için onlara uyup, ben de o büyük zatın şanına yakışmayan kelamlar ettim.
İşin esasını bilmiyordum zira.
Velhasıl ben de bu gıybete karışmıştım.
Ama rahmani bir rüya gördüm o gece.
Ordu sınırda bekliyordu
Şöyle ki;
Mısır’da karışıklık çıkıp, düzen bozulmuş.
Bunu düzeltmek için, bir ordu geliyormuş.
Derken az sonra geldi o ordu.
Ancak şehre girmiyor, sınırda bekliyordu.
Biz merakla beklerken, ordu kumandanı;
- Bu şehre, sahibinden izin almadan giremeyiz, dedi.
Şehrin sahibi kimdir?
Ahali sordu:
- Şehrin sahibi kimdir ki ey kumandan!
- Abdülvehhab-ı Şarani hazretleridir, dedi. Bu ülkenin manevi sahibi odur.
O anda uyandım.
Ve anladım hatamı.
Koştum hemen bu büyük Velinin huzurlarına.
Beni görünce;
- Bize gelmek için ille de bir rüya mı görmeniz gerekirdi? buyurdu.
Ellerini öpüp özür diledim.
Ve bir daha ayrılmadım yanından.
|