Abdülvehhab-i Şarani hazretleri “rahmetullahi aleyh” zamanında biri vardı ki, şeytan vesvesesiyle yanlış bir itikada saplanmıştı.
Şöyle ki;
- Kimse, kimsenin yardımına ihtiyaç duymaz. Herkes dileğini, Allah’tan istemeli, araya başkasını koymamalıdır, diyordu.
Ayrıca;
“Şu zatın hürmetine…” diye dua etmek de doğru değil, diye düşünüyordu.
Bu kişi, bir gece Resulullahı “aleyhisselam” gördü rüyasında.
Yanında Abdülvehhab-ı Şarani hazretleri de vardı.
Yaklaşıp mübarek elini öpmek istedi.
Ancak izin vermedi Efendimiz “aleyhisselam”.
Siz vesile olun da …
Çaresiz bu büyük Veli’ye yaklaşıp;
- Lütfen bana yardım edin. Siz rica edin, siz vesile olun da sizin hürmetinize elini öpeyim, diye yalvardı.
Mübarek zat acıdı bu kimseye.
Ve Efendimize “aleyhisselam” ricada bulundu.
O vesile olunca,Resulullah “aleyhisselam” çağırdı kendisini.
O da gidip öptü ve uyandı.
Hatasını anlamıştı.
Hemen tövbe etti öyle düşüncelerden.
Ve bu büyük Velinin dergahına gidip anlattı olanları.
Bir daha da ayrılmadı yanından.
En kıymetli kullar
Bir gün de;
- Efendim, Allah indinde en kıymetli kullar kimlerdir? diye sordular bu zata.
Cevabında;
- En kıymetli kullar, takva sahibi olanlardır, buyurdu.
- Yani Allah’tan korkanlar mı efendim? dediler.
- Evet. Kimin takvası çoksa, o daha kıymetlidir.
Sordular yine:
- İnsan, ne ile değer kazanır efendim?
- Hizmet etmekle, buyurdu. Peygamberimiz “aleyhisselam” de; “Bir topluluğun içinde en kıymetli olanı, onlara hizmet edendir” buyuruyor.
|