Ebül Abbas Mürsi hazretlerini “rahmetullahi aleyh” sevenlerden biri, bir gün, bu zata gelip;
- Efendim, bu gün Cuma’dan sonra düğün yemeğimiz var. Teşrif ederseniz seviniriz, diye arzetti.
O da;
- İnşallah, buyurdu. Bir mani olmazsa gelirim.
O gitti, az sonra başka biri geldi.
- Efendim, bu gün Cuma’dan sonra bizim eve yemeğe gelir misiniz?
Cevap aynıydı:
- İnşallah. Bir mani olmazsa gelirim.
Sonra üçüncü kimse geldi.
Ve aynı saatte yemeğe davet etti bu Veli’yi.
Ona da aynı cevabı verdi.
Derken iki kişi daha gelip yemeğe davet ettiler.
Onların davetini de kabul edip;
- İnşallah gelirim, buyurdu.
Lakin hiçbirine gitmeyip, Cuma’dan sonra, talebeleriyle oturup sohbet etti dergahında.
Ve akşam oldu.
O beş kişi ayrı ayrı gelip;
- Hocam, teşriflerinizle bizi çok memnun ettiniz, diyerek teşekkür ettiler.
Sohbette bulunanlar, bunları görüp hiç hayret etmediler.
Zira alışıktılar böyle şeylere.
Peygamber olmasaydı...
Bir gün de;
- Ey insanlar! Allahü teâlâ Peygamberler “aleyhimüsselam” vasıtasıyla insanlara sonsuz kurtuluş yolunu göstermiştir, buyurdu.
Ve ekledi:
- Eğer onlar olmasaydı, kimsenin Allahü teâlâdan haberi olmaz, kimse Ona yol bulamazdı.
Şöyle devam etti:
- İslam’ın emir ve yasakları insanların faydasınadır. Hiçbirisinin Allahü teâlâya faydası yoktur. Çünkü cenâb-ı Hakkın ihtiyacı yoktur bu ibadetlere.
Şöyle bitirdi:
- Bu emir ve yasakları almakla bizler şereflendik asıl.
|