Ebu Bekr-i Kettani hazretleri “rahmetullahi aleyh” bir gün evinde namaz kılıyordu.
O esnada bir hırsız girdi evine.
Sağa sola baktı.
Götürecek bir şey ilişmedi gözüne.
Kupkuru bir evdi.
Derken Kettani hazretlerini fark etti.
Omzunda, çok kıymetli bir kaftan vardı.
Arkasından sessizce yaklaşıp, onu omzundan yavaşça çekip aldı.
Ve çıktı evden.
Fakat pek sevinemedi.
Zira eli kurumuştu o anda.
Çabuk götür geri ver
Ne yapacağını şaşırdı.
Yakınları;
- Sen ne yaptın? O, Allah dostu bir Veli’dir, dediler. Çabuk götür geri ver. Hem rica et, dua etsin. Onun duasıyla şifaya kavuşursun.
Koşup geldi aynı eve.
Gördü ki hâlâ namaz kılıyor mübarek zat.
Aldığı kaftanı usulca koyuverdi omzuna.
Ve bekledi.
Selam verince, özür dileyip dua etmesini rica etti.
Hiç haberim olmadı
Mübarek zat, ona acıyıp;
- Hiç haberim olmadı, buyurdu.
Ve kaldırdı ellerini.
- Yâ Rabbi! Bu, benden aldığını verdi geri. Sen de bundan aldığını geri ver, diye dua etti.
Anında iyileşti hırsızın eli.
Bu hadise hayırlı oldu onun için.
Zira talebesi oldu bu büyük Veli’nin.
Niyetinizi düzeltin
Bir gün de;
- Kardeşlerim, her işi yaparken, önce niyetinizi düzeltin, buyurdu. Müminin niyeti, amelinden hayırlıdır.
Hikmetini sordular.
- Çünkü Allahü teâlâ, kullarının işlerine ve sözlerine bakmaz. Kalblerine ve niyetlerine bakar, buyurdu.
|