Abdullah bin Alevi hazretleri “rahmetullahi aleyh”, ilmiyle amil olan âlimlerdendir.
Üstelik Veli’dir de.

Bir gün, Mekke’de birine rastladı ki, içki içiyordu adam.
Çok garibine gitti.

O kimseye yaklaşıp;
- Be adam! Böyle mübarek yerde hiç günah işlenir mi? dedi.

Adam cevaben;
- Ben de biliyorum bu melanetin günah olduğunu, dedi. Çok üzülüyorum ama bir türlü bırakamıyorum.

Bırakmak istiyor musun?

Büyük Veli sordu:
- Bırakmak istiyor musun?
- Hem de nasıl.
- Öyleyse bırakmak nasib olursa, bir daha içmemeye bana söz ver.

Adam, çok sevmişti bu Veli’yi.
- Söz! dedi. Bir bırakayım, bir daha ağzıma almayacağım.

O zaman, ellerini kaldırıp;
- Yâ Rabbi, bu beladan sen bunu âzad eyle, diye dua etti.

O anda, kalbi değişti adamın.
Ve o gün bıraktı içkiyi.

Halisane tövbe edip, bir daha bozmadı tövbesini.
Hem de ölünceye kadar.

Filan için kabir kazınız!

O gece, Abdullah bin Alevi hazretleri bir rüya gördü.

Şöyle ki;
Gök tarafından bir münadi, bu kimsenin ismini söyleyerek;
- Bu kimse için filan yerde bir kabir kazınız. Kim onun cenazesinde hazır bulunursa, onun hürmetine mağfiret olunacaktır, diye sesleniyordu.

Uyanıp, o kimsenin evine gitti.

Yakınları;
- Bu gece, çok güzel şekilde vefat etti, dediler.

Bildirilen yerde kazdılar mezarını.
Namazını Abdullah bin Alevi hazretleri kıldırdı.