Veysel Karani hazretleri “rahmetullahi aleyh”, geceleri ibadetle geçirirdi devamlı.
Bazı geceler;
- Bu, kıyam gecesidir, der, hiç uyumadan kıyamda dururdu devamlı.
Bazı geceler de,
- Bu, rüku' gecesidir, diyerek bütün geceyi rükuda geçirirdi.
Bazı geceler de;
- Bu, secde gecesidir, diyerek sabaha kadar başını kaldırmazdı secdeden.
Bir gün Ona;
- Namazda huşu nedir efendim? diye sordular.
Cevaben;
- İğne batsa, bir şey hissetmemektir, buyurdu.
Bir gün de;
- Nasılsın? diye sordular.
Cevabında;
- Bir kul ki, sabah kalktığında o gün akşama sağ çıkar mı, çıkmaz mı, haberi yoksa, böyle aciz bir kulun hali nasıl olur? buyurdu.
Rabbini bilir misin?
Bir gün de genç birisi nasihat istemişti.
Cevaben sordu ona:
- Rabbini bilir misin?
- Evet, bilirim.
- Öyleyse, Ondan başkasını bilmene lüzum yok, buyurdu.
Bu, çok hoşuna gitti gencin.
Rica etti:
- Bir nasihat daha eder misiniz efendim.
Bu defa sordu gence:
- Rabbin seni biliyor mu evladım?
- Elbette biliyor.
- Öyleyse başkalarının bilmesine lüzum yok, buyurdu.
Son olarak;
- Yükselmek istiyorsan, tevazu göster, şeref arıyorsan, ibadete sarıl, zengin olmak istiyorsan, kanaat eyle, buyurdu.
|