İmam-ı Gazali ki, hem alim, hem velidir.
Bir gün sevdiklerine şu bilgileri verir:
Âlimler buyurdu ki: (Mühim olan son andır.
Bundan, büyükler bile çok fazla korkudadır.
Çünkü iyi olsa da önceleri bir insan,
Lakin değişebilir mâzallah kalbi son an.
Zira ölüm zamanı gayet tehlikelidir.
Ne yöne döneceği kalbin belli değildir.)
Bir veli buyurdu ki: (Kırk yıllık bir Müslüman,
Yanımdan bir şey için ayrılsa kısa bir an,
Ben şahitlik edemem onun hüsn-ü haline.
Zira değişebilir son anda kalbi yine.)
Bir veli de, bu bapta buyurur şunu keza:
(Bana, şöyle bir sual sorulsa ki faraza,
Şu kapıda, imanla ölmeyi mi istersin?
Yoksa, biraz ilerde şehidlik mi, ne dersin?
Şu kapıda, imanla ölmeyi derim hemen.
Zira biraz ilerde ne olur, hiç bilemem.)
Hazret-i Ebüdderda buyurdu: (Hiçbir mümin,
Son andaki halinden olamaz rahat, emin.)
Sehl-i Tüsteri dahi buyurdu ki: (Sıddıklar,
Bu su-i hatemeden, her an korkudadırlar.)
Hem Süfyan-ı Sevri de ağladı son anında.
İnsanlar bunu görüp, şaşırdılar yanında.
Dediler ki: (Allah’ın affı ve mağfireti,
Sonsuzken, ağlamanın nedir acep hikmeti?)
Buyurdu: (İman ile öleceğimi bilsem,
Dağlar kadar günahım olsa da, hiç üzülmem.)
Bir kimse de ölürken, şu oldu vasiyeti:
(Ölünce, varsa bende saadet alameti,
Alınız şu parayla badem içi ve şeker.
Şehrin çocuklarına dağıtın teker teker.
Sorarlarsa, deyin ki: Bu, filanca müminin,
Hakiki bayramıdır, bol bol alın ve yiyin,)
Son nefeste, imanı tehlikeye götüren,
Asıl sebep, dünyaya muhabbettir gönülden.
Ölüm, onu dünyadan ayıracağı için,
Onu kötü bilir ve buğz eder için için.
İşte dünya sevgisi, başıdır her günahın.
En büyük zararı da, ölürken olur yarın.
İnsan, dünyada iken neyi çok söyler ise,
Son nefesinde dahi onu söyler o kimse.
Ömrü para saymakla geçerse bir insanın,
Elbet para sayıklar ölürken yine yarın.
Kim (Allah) kelamını çok anarsa ömründe,
O da, normal olarak (Allah) der son gününde.
Kumar oynamak ile geçirdiyse ömrünü,
Ona ait kelamlar sayıklar ölüm günü.
Allah demek isterse kim ölüm zamanında,
Başlasın söylemeye şimdiden her anında.
|