Abdülkadir Geylani, küçükken yaşı, bir gün,
Tarlaya, çift sürmeye gitmiş idi gündüzün.
Öküzün kuyruğundan tutunmuş gider iken,
Hayvan, dile gelerek, konuştu ona birden.
Dedi: (Ey Abdülkadir, şunu bil ki şüphesiz,
Seni, bu işler için yaratmadı Rabbimiz.)
Korktu ve eve geldi, dedi ki: (Anneciğim!
Bana izin verirsen, Bağdat'a gideceğim.
İlim tahsil etmektir gitmekte asıl gayem.
Ayrıca, evliyayı ziyaret ederim hem.)
Annesi memnun olup, dedi ki: (Ey evladım!
İlim öğrenmen idi benim dahi muradım.)
Koltuğunun altına, dikerek kırk altını,
Dedi ki: (Doğruluktan ayırma lisanını.
Git, yolun açık olsun, emanet ol Allah'a.
Belki de görüşmemiz, nasib olmaz bir daha.)
Abdülkadir, böylece annesinden ayrılıp,
Bağdat'a yola çıktı, bir kervana katılıp.
Bir müddet yol gidip de, geçince Hemedan’ı,
Aniden, eşkıyalar bastılar bu kervanı.
Kervanda, mal ve eşya var ise her ne kadar,
Teker teker sorarak, gasbeyleyip aldılar.
Abdülkadir'e dahi sordu ki bir eşkıya:
(Ey çocuk, üzerinde neyin var mal ve eşya?)
Dedi: (Benim, sadece, kırk altınım var ki hem,
Onları, koltuğumun altına dikti annem.)
Reisleri gelerek, sordu ki ona tekrar:
(Ey çocuk, doğru mudur, yanında altın mı var?)
Dedi: (Evet efendim, kırk altınım var ki hem,
Koltuğumun altına dikmişti tek tek annem.)
Söylediği o yeri sökerek eşkıyalar,
Altınları görünce, şaşıp dona kaldılar.
Reisleri dedi ki: (Pekala ey evladım!
Ne için doğrusunu söyledin, anlamadım.
Eğer söylemeseydin, bulamazdık biz bunu.
Niçin sen, bile bile söyledin doğrusunu?)
Dedi ki: (Ben anneme söz verdim ki efendim,
Her ne olursa olsun, yalan söylemeyeyim.
Doğrudan sapmamaya, söz vermiştim anneme.
Değer mi, altın için bu ahdimden dönmeme.)
Reis bunu duyunca, başladı ağlamaya.
Dedi: (Eyvah, benim de ahdim vardı Allah'a.
Lakin bunca senedir, yaparım eşkıyalık.
Şu andan itibaren, tövbe ettim ben artık.)
Diğer eşkıyalar da, bakarak bu reise,
Dediler: (Bizler dahi, vazgeçtik öyle ise.)
Halisen tövbe edip, o gün bunca eşkıya,
Aldıkları ne kadar var ise mal ve eşya,
Tekrar sahiplerine vererek teker teker,
O günden itibaren, o işi terk ettiler.
|