Şerbetçi Baba "rahmetullahi aleyh", Gelibolu’yu nurlandıran bir Allah dostu.
O devirde genç bir aşık, bu zatın büyüklüğünü işitip Gelibolu’ya geldi.
Maksadı, ziyaret etmekti bu zatın kabrini.
Ancak çok aradıysa da, bulamadı kabrini.
Akşam olunca, bir eve misafir oldu.
O gece, sevdiklerinden birine göründü mübarek.
Ve rica etti:
- Filan evde misafir olan genci al, bana getir!
Sabah olunca, gidip buldu o genci.
Ve sordu:
- Siz Şerbetçi Babayı mı ziyaret edecektiniz?
- Evet.
Aldı genci, götürdü mübareğin kabrine.
Genç aşık, kabir başında bir müddet sessiz oturduktan sonra konuşmaya başladı kabirdekiyle.
Mübarek zat nasihat etti gence:
- Evladım, en mühim şey, İslamiyet’i öğrenmek ve ona göre yaşamaktır. Allahü teâlânın emir ve yasaklarına ehemmiyet vermeyenler, burada çok pişmanlık çekiyorlar.
Ve ilave etti:
- İman ve itikat doğru değilse, azaptan kurtuluş imkansız burada.
Delikanlı sordu:
- Bana tavsiyeniz nedir efendim?
- “Ehl-i sünnet alimleri”nin kitaplarını okuyup, bir an önce imanını düzeltmeye bak evladım. Ama acele et. Zira ecelin ne zaman geleceği belli olmaz.
Sana yardıma geldim
O devirde yalnız yaşayan bir kişi vardı.
Evinde ibadetle meşguldü hep.
Ancak bir ara hastalandı ve gitgide şiddetlendi hastalığı.
Bakacak kimsesi de yoktu garibin.
Çaresizlikle açtı ellerini, yalvardı:
- Ya Rabbi! Bana bir yardımcı gönder!
O anda aralandı kapısı.
İçeri nurani bir zat girip gülümsedi kendisine:
- Yalnızsın galiba.
- Evet efendim.
- Yardımcıya mı ihtiyacın var?
- Evet.
- Ben sana yardıma geldim.
Adamcağız hem sevinçli, hem de şaşkındı.
Zira tanımıyordu bu gelen kişiyi.
Sordu hemen:
- İyi ama siz kimsiniz? Hem kapı kapalıydı, nasıl girebildiniz içeri?
- Mühim değil. Şimdi mühim olan, senin hastalığın.
Hemen bir ev ilacı yapıp yedirdi ona.
Allah’ın izniyle adam bir anda şifa bulup kalktı ayağa.
Mübarek zat çıkıp giderken fısıldadı:
- Bana Şerbetçi Baba derler, Gelibolu’da bulunurum.
Adam merak etti bu Allah dostunu.
Koştu Gelibolu’ya, rica etti ilk rastladığı adama:
- Beni Şerbetçi Babaya götürür müsün?
Adam;
- Hayhay, dedi.
Ve alıp götürdü onu bir türbeye:
- İşte, Şerbetçi Baba burada yatıyor.
Adam tutamadı gözyaşlarını.
Okudu fatihaları, gönderdi ruhuna.
Zor ayrıldı türbesinden.
|