Hacı Keçeci Efendi “rahmetullahi aleyh”, kalb gözü açık bir Veliydi.
Kerametleri anlatılıyor hâlâ.
Biri şöyle:
Bu Veliyi seven bir delikanlı, gemiye binip yolculuğa çıktı bir gün.
Hava sakindi.
Ama bir müddet sonra değişti hava.
Fırtınadan deniz kabardı.
Parçalandı geminin yelken ve direkleri.
Yolcular, feryat figan “kelime-i şehadet” getirmeye başladılar.
Delikanlı açtı ellerini, yalvardı:
- Ya Rabbi! Sevdiğin bir kulunu bize imdada gönder!
Duası bitmeden, nurlu bir zat belirdi önünde.
Baktı, bu mübarek zattı.
Kulağına eğilip fısıldadı:
- Korkma evladım! Deniz de Allah’ın mahlukudur. Cenâb-ı Hak dilerse sakinleşir.
O böyle der demez, sakinleşti deniz.
Gemi düzeldi.
Selamete çıktı gemidekiler.
Ancak kimse bilmiyordu bu imdadın nereden geldiğini.
Genç baktı, göremedi onu bir daha.
Kaybolmuştu gözden.
İslam ahlakı
Bir gün de “İslam ahlakı”ndan bahsediyordu ki, cemaatten bir genç;
- Efendim, İslam ahlakı kısaca nedir? diye sordu bu büyük zata.
Büyük Veli cevaben;
- “İslam ahlakı”, kimseye yük olmamak ve herkesin yükünü çekmektir, buyurdu.
Genç sordu yine:
- Muvaffak olmanın sırrı nedir efendim?
Buyurdu ki:
- “Sabır” ve “Güler yüz”dür.
Hayat, hayaldir
Bir gün de bir gence;
- Evladım, bu hayat hayaldir, buyurdu. Dün öldü. Yarın belli değil. Öyleyse bugünü değerlendir.
Delikanlı sordu:
- Nasıl değerlendireyim efendim?
- Dinini öğren ve öğrendiğinle amel et.
Sordu yine:
- İman ne ile kuvvetlenir efendim?
- “Allah adamları”nın sohbetiyle.
- Böyle zatlar yoksa hocam?
- Onlar yoksa, kitaplarını okumakla. Kitap okumak, sohbetin yarısıdır, buyurdu.
Ve ilave etti:
- Bir İslam aliminin kitabını okuyan, onunla sohbet etmiş gibi feyz alır. Yani kalbi temizlenir.
|