Şeyh Molla Mustafa Efendi "rahmetullahi aleyh", Anadolu Evliyasından bir zat.
Bileciğe bağlı Gölpazarı ilçesinin Aktaş köyünde medfundur.
Küçük bir kızı vardı bu zatın.
Bir gün babasıyla evin bahçesinde otururken, bir güvercin gelip kondu hemen önlerine.
Çocuğun hoşuna gitmişti bu.
Döndü babasına:
- Babacığım, ne tatlı kuş değil mi?
- Evet yavrum, çok güzel bir kuş.
- Onu tutayım mı babacığım?
- Olur evladım. Haydi git tut!
Kızcağız küçücük adımlarla, yavaş yavaş yürüyüp yaklaştı kuşa.
Uçar diye çok korkuyordu.
Ama uçmadı.
Hatta kıpırdamadı bile.
Yavrucak elini uzatıp rahatça tuttu kuşu.
Ve getirdi babasına.
Annesi de bu hali seyrediyordu pencereden.
Çok şaşırdı ve seslendi oradan:
- Efendi, Kuş kaçmaz dedin, kaçmadı gerçekten. Sahi, nasıl oldu bu iş?
Mübarek zat döndü ona:
- Hiç şaşırma hanım.
- Neden?
- Çünkü ben Rabbime itaat ediyorum da ondan.
- Kusura bakma ama hiç bir şey anlamadım.
- Bak hanım, kim Allahü teâlâya itaat ederse, mahluklar da ona itaat eder. Sen Rabbinin emrini dinlemezsen, mahlukat da seni dinlemez, şimdi anladın mı?
- Evet bey, anladım.
Büyükler vefakârdır
Bir gün de, birkaç talebesiyle sohbet ediyordu ki, gençlerden biri;
- Hocam, Evliyanın şefaatine kavuşmak istiyorum. Ne yapayım? diye sordu.
Hocası cevaben;
- Onlara bir iyilikte bulun! buyurdu.
- Ya vefat etmişlerse efendim?
- Kitapları varsa, onları dağıt. Çocuklarına iyilik et. Evlada yapılan, babaya yapılmış gibidir.
- Bunlar da yoksa efendim?
- O zaman bir “Fatiha” okuyup gönder ruhlarına.
- Böyle de şefaat ederler mi hocam?
- Elbette. Onlar “Allah adamı” oğul. Vefalı olurlar, buyurdu.
Ve ekledi:
- Bir kimse bir Evliyanın ruhuna, ömründe bir kere bile olsa bir “Fatiha” okuyup hediye etse, o zat bu iyiliğin altında kalmaz. Mutlaka o kimseye şefaat eder.
- Anladım efendim.
|