Şeyh İbrahim Efendi "rahmetullahi aleyh", Balıkesir Velilerindendir.
Bir gün, seyyidler hakkında bilgi istedi gencin biri.
- Pekala deyip, şu hadiseyi anlattı ona:
Vaktiyle Belh padişahına bir hanım gelmiş ve;
- Efendim ben seyyideyim. Fakir ve muhtacım. Yardım isteyecektim sizden, demiş.
Padişah sormuş hanıma:
- Seyyide olduğuna dair vesikan var mı?
- Yok efendim.
- Öyleyse yardım da yok!
Kadıncağız mahzun halde geri dönmüş.
Sonra zengin bir mecusiye gidip açmış derdini.
Mecusi, acımış kadına.
- Hay hay. Madem ki Peygamber evladısın, feda olsun, demiş.
Bir ev ve hizmetçi vermiş.
Ayrıca bol yiyecekler ihsan etmiş.
Kazanmış tabii.
O gece Belh padişahı Peygamber efendimiz aleyhisselamı görmüş rüyasında.
Bakmış ki, Cennet gibi bir yer, yeşillikler içinde çok güzel köşkler var.
Merak edip sormuş:
- Bu köşkler kimin ya Resulallah?
- Müslümanların.
- Ben de Müslümanım ya Resulallah.
Efendimiz aleyhisselam sormuşlar:
- Vesikan nerede?
Cevap veremeden uyanmış.
Kan ter içindeymiş uyandığında.
Derhal adamlarını çağırıp emir vermiş:
- Dün gelen o hanımı çabuk bulun!
Adamlar her yeri arayıp, sonunda o mecusinin evinde bulmuşlar o hanımı.
Padişah bizzat gidip yalvarmış mecusiye:
- O hanımı bana ver, sarayıma götüreyim.
- Asla vermem.
- Bin altın vereyim sana.
- Yüzbin altın versen de vermem.
- Nedenmiş o?
- Çünkü bu hanım, sonsuz saadetime sebep oldu benim.
- Nasıl?
- Şöyle ki, dün bana gelip yardım istedi. Bütün ihtiyacını temin ettim. O anda kalbim değişti ve Müslüman oldum. Hanımım ve çocuklarım da Müslüman oldu. Bu gece de Peygamber efendimiz aleyhisselamı gördüm rüyada. Cennet gibi bir yer, yeşillikler içinde köşkler, kalabalık insanlar. Merak edip;
- Bunlar nedir ya Resulallah? diye sordum.
- Şu gördüklerin, Müslümanlar. O köşkler de onlara ait, buyurdu.
Arzettim ki:
- Ben de Müslüman oldum ya Resulallah. Benim köşküm hangisi?
Padişah atıldı hemen:
- Vesika sordular mı?
- Hayır, “Sana vesikaya gerek yok. Şu yeşil köşk de senin” buyurdular.
Belh padişahı hatasını anladıysa da iş işten geçmişti.
|