Cebbar Dede "rahmetullahi aleyh",
Çukurova bölgesinde yetişen Velilerdendir.
Bir gün sohbetinde;
- İşlerinizi yalnız “Allah için” yapın. Yoksa mahşerde faydasını göremezsiniz, buyurdu.
Sonra şunu anlattı:
Mahşerde bir “Alim” getirilir ki, çok kitap yazmıştır.
Melekler onu Cennete götürürken Hak teâlâ sorar:
- Onu nereye götürüyorsunuz?
- Cennete ya Rabbi.
- Neden?
- Ya Rabbi, bu kul çok dini kitaplar yazdı. İnsanlara İslamiyet’i anlattı.
Cenâb-ı Hak buyurur ki:
- Hayır, o kitapları, “Ne çok ilmi var” desinler diye yazdı. Öyle de dediler. Benden ne istiyor? Onu Cehenneme götürün!
Ve Cehenneme götürürler.
Sonra bir “Şehit” getirilir ki, kan revan içindedir.
Melekler onu da Cennete götürürken Hak teâlâ yine bildiği halde sorar:
- Onu nereye götürüyorsunuz?
- Cennete ya Rabbi.
- Neden?
- Ya Rabbi, bu kulun kâfirlerle yapılan bir harpte şehit oldu.
Hak teâlâ buyurur ki:
- Hayır, o, “Ne kahraman kişi” desinler diye harbetti. Öyle de dediler. Onu Cehenneme götürün!
Ve Cehenneme götürürler.
Niyet altın gibidir
Bir gün de cemaatine;
- Niyetlerinizi ıslah edin. Allah için yapın. Zira, buna göre karşılık bulacaksınız, buyurdu.
Ve ekledi:
- Dünyada iki gram altın için iki ton toprak elenir. Ahirette de böyledir. Niyet altın gibidir. Çok amel değil, ihlaslı amel lazımdır. O kadar amelde hep niyet aranır, niyete bakılır.
Ve özetledi:
- Allah için olanlar seçilir diğerleri atılır. Kimin için yaptınsa, git ondan al, denir.
|