Dede Ömer Ruşeni "rahmetullahi aleyh", Evliyanın büyüklerindendir.
Aydın’da doğdu.
Tebriz’de vefat etti.
Bir gün şunu anlattı sevdiklerine:
Ahirette bir kimsenin hesabı görülür.
Günahıyla sevabı eşit gelince, melekler sorarlar:
- Ya Rabbi bu kulu ne yapalım?
Hak teâlâ;
- “Mahşere geri gönderin. Eşinden dostundan, akrabasından bir miktar sevap bulsun!” buyurur.
Adam mahşere geri döner.
Yakın akrabalarını arar, bulur ve yalvarır onlara:
- Ne olur, bana biraz sevap verin!
Akrabaları ondan uzaklaşırlar ve;
- Biz o sevaba senden daha çok muhtacız! derler.
Eli boş geri döner.
Mahcup ve perişan bir halde durumu meleklere arzedince, melekler;
- Ya Rabbi, bu kulun eli boş döndü! diye arzederler.
Hak teâlâ;
- “Dünyada Allah için sevdiği kimseler yok muydu? Onlara gitsin!” buyurur.
Adam tekrar mahşere döner.
Allah için sevdiği bir arkadaşını bulur ve;
- Ne olur, bana biraz sevap verir misin? diye yalvarır.
O arkadaşı;
- Hayhay! der. Sevaplarımın hepsi senin olsun!
Adam sevinçle geri döner.
Mizanda amelleri tekrar tartılır.
Ve sevapları ağır gelince Cennete sevk edilir.
Melekler tekrar sorarlar:
- Ya Rabbi, bütün sevaplarını veren o kulun ne olacak, kendine bir şey kalmadı?
Hak teâlâ meleklere;
- “O kulum benden daha mı cömerttir? İkisini birlikte Cennete koyun!” buyurur.
İki arkadaş kol kola Cennete girerler.
|