Sultan Baba "rahmetullahi aleyh", Gölcük’te yatan bir Velidir.
Bir gün, bir grup insan huzuruna gelerek;
- Efendim, biz Hacca gitmek istiyoruz. Bir emriniz var mı? diye sordular.
Cevaben;
- Bu sene kalsın. Ertesi yıl gidersiniz, buyurdu.
Ancak onlar hazırlıklarını yapmışlardı.
Israr ettiler:
- Bu sene gitseydik çok iyi olacaktı efendim.
Buyurdu ki:
- Siz bilirsiniz. Gider, geri dönersiniz!
Adamlar bu sözden, izin manasını çıkardılar.
Halbuki “Siz bilirsiniz” demek, “Rızam yok” demekti.
Neyse, yola çıkıp gemiye bindiler.
Ancak yanlış gemiye binmişlerdi.
Bir çok yerlere uğraya uğraya gittiklerinden, Hac vaktine yetişemeyip yarı yoldan geri döndüler.
“Gider, geri dönersiniz” buyurmuştu ya.
Dediği gibi oldu aynen.
Gelip, özür dilediler bu büyük Veliden.
Ve ertesi sene...
Aynı kimseler yine gelip Hac için izin istediler.
Cevabında;
- Selametle gidin. İnşallah görüşürüz, buyurdu.
O gün yola çıkıp, selametle Mekke’ye vardılar.
Fakat o da ne?
Sultan Baba’yı gördüler orada.
Şaşırdılar tabii.
“İnşallah görüşürüz” buyurmuştu ya.
Bu sözün hikmetini o zaman anladılar.
Allah’a yakınlaştıkça…
Bir gün de;
- Hocam, kulun Allah’a yakınlığı ne ile anlaşılır? diye sordular.
Cevaben;
- Vermesiyle, buyurdu. Müminin Allah’a yakınlığı arttıkça, vermesi de artar. İhsanı fazla olur herkese. Allah’tan uzaklaşırsa, uzaklaştığı ölçüde vermesi azalır.
|