Ana Sayfa >  1001 Güzel Menkîbe > Allah sizi sevmeseydi, söyleyemezdiniz > Ticarette bereket vardır
Yazıcı   Yazı boyutunu     

Ticarette bereket vardır

İzmit’te medfun bir evliya zat var.
Ahmet Hilmi Efendi "rahmetullahi aleyh".
Kabr-i şerifi, Bağçeşme kabristanındadır.

Bir gün, bir Hıristiyan;
- Efendim, dua edin de zengin olayım, diye rica etti bu Veliden.

Büyük Veli, ona bir miktar para verip buyurdu ki:
- Bununla bir şeyler al, sat. Ticarette bereket vardır!

Sonra dua etti:
- Ya Rabbi, zengin eyle bu kulunu!

Adam kısa zamanda zengin oldu.
Hatta gemiyle mal sevk ederdi dış devletlere.

Ancak bunu, bu zatın duasına borçlu olduğunun farkındaydı.
Bunun için her gönderdiği malın bir kenarına bu zatın ismini yazıyordu.
Hani bereket olsun diye.

Ancak bir sefer unutup, isim yazmadı bazı mallara.
Olacak bu ya, o gece, korkunç bir fırtına koptu.
Mal yüklü gemi battı.
Ve mallar döküldü denize.

İsim yazılmamış mallar denize gömülürken, “yazılı olanlar” su üstünde kalmıştı.
Adam bu hali görüp çok duygulandı.
Ve “Kelime-i şehadet”i söyleyip imanla şereflendi.


Önce dinini öğren!

Bir gün de, nasihat isteyen bir gence;
- Önce İslamiyet’i öğren, buyurdu.

Genç sordu:
- Nereden öğreneyim efendim?
- “Ehl-i sünnet alimleri”nin kitaplarından.

- Ben her gördüğüm din kitabını alıp okuyorum efendim. Bu, doğru değil mi yoksa?
- Hiç doğru değil.

- Neden hocam?

Şefkatle baktı gence:
- Sana çok önemli bir nasihatta bulunayım mı evladım?
- Buyurun efendim.

- Rastgele “yüz kitap” okuyacağına, bir doğru kitabı “yüz defa” oku!

Ve ekledi:
- Hem de haz duyarak oku. Lokman Hakim; “Hayatta her lezzeti tattım. Din kitabı okumaktan daha lezzetli bir şey bulamadım” buyurmuştur.
 
Geridön
 
 
Klavye
 
Ana sayfam yap Sık kullanılanlara ekle
Güncelleme Tarihi
23.11.2024
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.

Hosted by İhlas Net
Ziyaretçi Sayısı