Evliyanın büyüklerinden Ebu Ali Cürcani hazretleri "rahmetullahi aleyh", “Zengin” olmasıyla meşhurdu o yörede.
Bir gün, iki kişi oturmuş Onu konuşuyorlardı.
Biri söze başlayıp;
- Bu zat çok zengindir, dedi.
Öbürü tasdik etti onu:
- Evet, biliyorum.
- Nasıl bu kadar zengin olmuş acaba?
- Bilmem.
Onlar böyle konuşurken oraya geldi mübarek zat.
O gelince sustular tabii.
Onlara bakıp;
- Evet, dünyalığımız çoktur. Ama dünya, kalbimizde değil, cebimizdedir, buyurdu. Paranın yeri ceptir, cüzdandır. Ama kalb değildir. Kalbe para sevgisi girdi mi, o kalbden hayır gelmez.
Ve ekledi:
- Kalb, “Allah sevgisi”nin yeridir, “Para”nın değil.
O anda kalblerinden “Dünya sevgisi”nin çıktığını, yerine “Allah sevgisi”nin girdiğini hissettiler.
Artık talebesi olmuşlardı bu büyük Velinin.
Evliyanın özellikleri
Bir gün de;
- Evliya zatların ne gibi hususiyetleri vardır? diye sordular bu zata.
Cevaben;
- Onlar öyle kullardır ki, onlar görülünce “Allah” hatırlanır, buyurdu.
Ve ekledi:
- Bazı semavi kitaplarda; “Benim Veli kullarımdan birine eziyet eden, bana harp ilan etmiş olur” buyurulmuştur.
Sordular:
- Yani onları üzen iflah olmaz mı efendim?
- Aynen öyle.
- Ya onları sevip sevindirenler hocam?
- Onlara müjdeler olsun, buyurdu. Mutlaka mükafatını görürler bir gün.
Kendi hatanızı görün
Bir gün de;
- Başkalarının hata ve kusurlarını araştırmayalım. Kendi kusurlarımıza bakalım, buyurdu.
Sonra cemaate dönüp;
- Niçin? diye sorun bakalım, buyurdu.
Bunun üzerine sordular:
- Niçin efendim?
Buyurdu ki:
- Başkasının günahından biz mesul değiliz. Bize, bizim günahlarımız sorulacak ahirette.
|