Ahmet Derdiri hazretleri "rahmetullahi aleyh", Evliyanın büyüklerindendir.
1786 da Kahire’de vefat etti.
Bir gün sohbetinde;
- İnsanın en büyük düşmanı, kendisidir, buyurdu.
Dinleyenler şaşırdılar:
- İnsanın düşmanı kendisi midir efendim?
- Evet. Herkes düşmanı dışarıda arar. Halbuki insanın içinde öyle bir düşman var ki, bütün düşmanlar, onun yanında hiç kalır. O da kendi nefsidir.
Sordular:
- Nefs neden büyük düşmandır efendim?
- Allahü teâlâ öyle yarattı onu. Ama ondan korunmak için kullarına “Akıl nimeti”ni verdi ki, insan, aklını kullanarak nefsinin şerrinden kurtulabilir.
Ve ekledi:
- Ama aklını kullanamazsa, nefs ona merkep gibi biner ve istediğini yaptırır. Onun için Allahü teâlâ Kur’an-ı kerimde; “Ey akıl sahipleri!...” diye hitab ediyor müminlere.
En akıllı insan
Bir gün de gencin biri;
- İnsanların en akıllısı kimdir efendim? diye sordu.
Cevabında;
- Dinimizin emir ve yasaklarına uyup, ölüme hazırlanandır, buyurdu.
- En ahmak olanı kimdir efendim?
- Dünyaya tapandır.
- Peki, en zengini hocam?
Buyurdu ki:
- Kanaat edendir.
Örnek Müslüman nasıl olur?
Bir gün de;
- Örnek Müslüman nasıl olur? diye sordular bu zata.
Cevabında;
- Örnek Müslüman odur ki, dinimiz için, insanlara hizmet için kendini feda etmiştir, buyurdu.
Ve ekledi:
- Yani insanlara faydalı olmak için kendi zararını düşünemez. Nitekim hadis-i şerifte; “Bir kimseye deli denilmedikçe imanı kâmil olmaz” buyuruldu.
Ve şöyle devam etti:
- İslamiyet fedakârlık ister, çile ister. Ancak böyle olgunlaşır insan.
Arzettiler:
- Ama hocam, kimse çile çekmek istemez ki.
- Doğru, çile çekmeyi kimse istemiyor. Zor geliyor, acı geliyor. Halbuki ilaçtır o. İlaçlar elbette acı olur.
Ve şöyle bitirdi:
- Biz de çocuklarımıza İslamiyet’i, ehl-i sünneti anlatalım, öğretelim. Yoksa Rabbimize cevap veremeyiz ahirette.
|