Ebu Abdullah Sübeyhi hazretleri "rahmetullahi aleyh", Evliyanın büyüklerindendir.
Tus şehrinde vefat etti.
Bu zat, bir sene nafile hacca niyetlendi.
Ancak hanımı hamileydi.
Bir gün, burnuna “Et kokusu” geldi bu hanımın.
Ve bunu söyledi beyine.
- Efendi! Şu kızarmış eti kim pişiriyorsa, git benim için bir parça iste. Çok canım çekti, dedi.
Gitti mübarek zat, baktı ki et kokusu fakir bir evden yayılıyor.
Kapıyı çalıp utanarak söyledi hanımının isteğini.
Ev sahibi kadıncağız büktü boynunu:
- Maalesef veremeyeceğim.
Büyük Veli dönüp gidiyordu ki, kadın seslendi arkasından:
- Komşu, bir dakika!
- Buyur bacım.
- Niçin veremiyorum biliyor musunuz?
- Hayır, neden?
- Bu et size helal değil de onun için, dedi.
Ve daha açıkladı:
- Biz çoluk çocuk üç gündür açız komşu. Beyim öldü. Hiçbir gelirimiz de yok. Çocuklar açlıktan ağlıyordu ki, ben dayanamayıp sokağa çıktım. Bir kenarda ölmüş bir hayvan gördüm. Etraftâ kimsecikler de yoktu. Ondan zaruret miktarı kesip gizlice eve getirdim.
Ve ağlamaya başladı.
Mübarek zatın da gözleri yaşarmıştı.
Elini koynuna götürdü.
Ve bir kesede biriktirdiği hac parasının tamamını alıp uzattı bu kadıncağıza ve;
- Şunu al bacı. Bu size bir müddet yeter, dedi.
Kadın çok sevinmişti.
Dualar etti kendisine.
Mübarek zat eli boş eve dönünce hanımı sordu:
- Ne oldu bey, hani et getirecektin?
Olanları anlatıp;
- İşte böyle hanım. Hac paramızın tamamını o kadıncağıza verdim. Bir mümini sıkıntıdan kurtarmak, nafile hacdan daha sevaptır buyurdu.
Hanımı da memnun olup;
- Çok iyi yapmışsın, dedi.
|