Anadolu Evliyasından Ömer Karamani hazretlerinin "rahmetullahi aleyh" yaşadığı devirde, zalim bir kişi vardı ki, zulmederdi insanlara.
Kiminin zorla malını alır, kiminin namusunu lekeler, kimini de öldürürdü.
Kimse de mani olamıyordu.
İnsanlar çaresizlikten bu zata gelip;
- Efendim biz mahvolduk, diyerek dert yandılar.
Ömer Karamani hazretleri;
- Hayrola ne oldu? diye sordu.
Yaptığı zulümleri anlatıp;
- Bunun yaptıkları canımıza tak dedi artık, dediler. Bir beddua edin de kurtulalım şundan.
Büyük Veli;
- Beddua etmek dinimizde tasvip edilmez buyurdu. Biz kimsenin helak olmasını istemeyiz. Ancak dua ederiz. Cenâb-ı Hak ona da, bize de hidayet versin.
Bu cevaptan pek tatmin olmayıp;
- Ama hocam o bir zalim, dediler.
Buyurdu ki:
- Olsun, “Ateş”te yanmak çok zordur kardeşlerim. Bunlar hakikati bilmiyor. Bilseler yapmazlar.
Ve ilave etti:
- Soruyorum size, bir kimse bile bile kendisini ateşe atar mı?
- Atmaz tabii efendim.
- Ama bunlar atıyor. Neden? Bilmiyorlar çünkü. Bilmeyene kızmak değil, acıyıp dua etmek lazım.
Bilseler, yapmazlar
Sonra şunu anlattı onlara:
Sevgili Peygamberimize “sallallahü aleyhi ve sellem” ilk Müslümanlar bir gün gelip;
- Ya Resulallah, beddua edin de şu müşrikler kahrolsun! dediler.
Efendimiz aleyhisselam onlara;
“Bilmiyorlar”, buyurdu. “Bilseler yapmazlar!”
Ömer Karamani hazretleri bunları anlatıyordu ki, o zalimin kalbine hidayet nurları dolmaya başladı birden.
Pişman oldu yaptıklarına.
Giyinip, acele çıktı evden.
Bu zata geliyordu.
Huzurunda tövbe edip nasihat isteyecekti bu büyük Veliden.
Ve nihayet uzaktan göründü.
Ömer Karamani hazretleri;
- Bakın biri geliyor, buyurdu. O kişi olmasın?
Dönüp baktıklarında, büyük şaşkınlık yaşadılar.
Zira gelen, o zalimin tâ kendisiydi.
Adamcağız doğruca gelip, diz çöktü bu zatın önünde.
Talebesi oldu.
Ve bir daha ayrılmadı yanından.
Üç şeye dikkat et!
Bir gün de, bir talebesine;
- Evladım, üç şeye dikkat et, buyurdu. Birincisi, paraya, mala gönül bağlama! İkincisi, öyle hayat sür ki, senin yüzünden kimse Cehenneme girmesin.
Ve açıkladı bunu:
- Yani senin davranışlarına bakıp da kimse dinden, İslamiyet’ten soğumasın. Bilakis öyle yaşa ki, herkes seni örnek göstersin birbirlerine.
Ve ekledi:
- Üçüncüsü de, yanına üzüntülü biri gelirse, neşeyle çıksın yanından. Böyle yapmak, nafile ibadet yapmaktan kat kat daha sevaptır.
|