Cerrahzade Muslihiddin Efendi "rahmetullahi aleyh", Anadolu erenlerinden gizli bir hazinedir.
Henüz çocukken, bir ilim sevdasıdır sarar onu.
Sonra bir ateş düşer içine.
Tasavvufa yönelir.
Tasavvuf konaklarını hızla aştığı sıralarda bir gün gözünden perdeler kaldırılır.
Kabir ehlinin hallerine vakıf olur.
Derken yakınlarının halini merak eder.
Kalbiyle teveccüh ettiğinde, kimini nimetler içinde görür, kimini azapta.
Bazısının kabri öyle sıkmıştır ki, birbirine geçmiştir kemikleri.
Bunları görünce dehşete kapılır.
Korkar ve titrer.
Dayanamaz, kaldırır ellerini duaya.
-Ya Rabbi! Bu hali benden al! diye yalvarır.
O anda geri gelir perdeler.
Onu gören, gayr-i ihtiyari Allahü teâlâyı hatırlar.
Sözleri tesir eder gönüllere.
Daima “Allah korkusu” içindedir.
Allah kimseye zulmetmez
Bir sohbetinde;
- Allahü teâlâ kimseye zulmetmez buyurur. Herkes ahirette işlediği günahların cezasını görecektir.
Bir gün de, sevdiği bir genç;
- Hocam, hiç huzurum yok, Ne yapayım? diye sorar bu zata.
Büyük Veli, şefkatle bakar gence:
- Evladım! Sen huzur mu istiyorsun?
- Evet efendim.
- Öyleyse ölümü hiç unutma! buyurur.
Ve izah eder mübarek:
- “Ölüm”e hazırlan evladım! Ölüme hazır olmak, insana huzur verir. Kim ölüme hazır değilse, eceli geldiğinde bir telaşa kapılır. Ne yapacağını şaşırır, eli ayağına dolaşır. Hem sonra ölümü çok hatırlamak, ömrü uzatır.
Çabuk mumu söndür!
Bir gün de talebesinden biri, gece evde mum ışığında ders çalışırken uyuyakalır.
Bir müddet sonra mum biter.
Altındaki ahşap tutuşur.
Ancak o, derin uykudadır.
Rüyasında Cerrahzade Efendi görünür.
Ve telaşla seslenir kendisine:
- Evladım çabuk kalk, mumu söndür!
Korkuyla uyanan genç, fırlayıp söndürür ateşi.
Sabah hocasına gittiğinde;
- Evladım! der. Bir daha mumu söndürmeden sakın uyuma. Nerdeyse evi yakacaktın.
|