Anadolu Evliyasından Fethullah-ı Verkanisi hazretleri "rahmetullahi aleyh", bir sohbetinde;
- Kardeşlerim, omuzlarımızda iki tane müfettiş var, buyurdu. Devamlı bizi teftiş ediyorlar. Ne yapıyorsak, yazıyorlar. Ağzımızdan çıkan her sözden, ya “Sevap” yazılıyor defterimize, ya da “Günah”. Hiçbiri boşa gitmiyor.
Ve nasihat etti:
- Öyleyse bir söz söyleyeceğimiz zaman, hem kendimizin, hem de karşımızdakinin ahiretini düşünerek konuşalım.
Sordular:
- Efendim, çocuklarımıza önce neyi öğretelim?
- Her şeyden önce “İslamiyet”i öğretin, buyurdu. “Namaz”ın önemini anlatın ve mutlaka kıldırın. Namaz kılmasına mani olan her şeyin, felaketine sebep olacağını bildirin onlara.
Ve ilave etti:
- Çocuğun istikbalini garantiye almak, iyi bir Müslüman olmasıyla mümkündür ancak.
- Okuyup bir iş ve meslek sahibi olması mühim değil mi efendim?
- Elbette mühim. Ama her şeyden önce çocuğunuz iyi bir Müslüman olsun. Öbürleri nasılsa olacaktır.
Kendinizi sevmeyin!
Bir gün de;
- Efendim, Allahü teâlânın bir kulunu sevdiği nasıl anlaşılır? diye sordular.
Cevaben;
- Kendini sevmemesiyle, buyurdu
Ve izah etti:
- İnsanın ilmi arttıkça, Allah’a sevgisi artar. Bu sevgi artınca da kendinden soğumaya, hatta nefret etmeye başlar.
- Kendinden mi nefret eder efendim?
- Evet. Yani nefsinden nefret eder ki, bu hale kavuşmak, Allahü teâlânın onu sevdiğinin alametidir.
Sordular yine:
- Talebenin hocasından istifade edebilmesi neye bağlıdır efendim?
- Hocanın “Olgun”, talebenin de “Uygun” olmasına bağlıdır, buyurdu.
- Uygun olmak nasıl olur efendim?
- Bir kimse haram işlemiyor, kalb kırmıyor, kendini beğenmiyor ve gadaplanmıyorsa, o, “uygun insan”dır.
|