Ana Sayfa >  1001 Güzel Menkîbe > Biz hepimiz ahiret yolcusuyuz > Lebbeyk! Lebbeyk!
Yazıcı   Yazı boyutunu     

Lebbeyk! Lebbeyk!

Hazret-i Ömer “radıyallahü teâlâ anh”, İslam askerlerini cihada göndermişti.
Bir ay sonra, bir Cuma günü minberde hutbe okuyordu ki, bir ara hutbeyi yarıda kesip yüksek sesle;
- Lebbeyyk! Lebbeyyk! Diye nida etti.

Sonra devam etti hutbeye.
İyi de, niçin böyle bağırmıştı?

Kimse bir şey anlayamadı.
Nihayet İslam askeri zaferle döndü geri.

Kumandan, Halifenin huzuruna çıkmış, sevinç ve neşeyle olup biteni rapor ediyordu.
Ama Halife, neşesiz, durgun ve gadaplıydı aksine.

Suratı asık, kaşları çatıktı.
Kumandanın sözünü kesip hiddetle sordu:

- Boşver bunları! O er nasıl boğuldu? Onu söyle asıl!
Kumandan titremeye başladı.

Adeta ağlamaklı bir sesle, önüne bakarak mırıldandı:
- Bir Cuma vaktiydi efendim. Önümüze bir su çıktı. Suyun derinliğini anlamak için bir ere emrettim. Baş üstüne deyip girdi suya.

Halife gürledi:
- Sonra?

- Su derinmiş efendim. O er ise yüzme bilmiyormuş. İki defa “Ya Ömer!” diye bağırdı ve kayboldu su içinde, kurtaramadık.

Evet, Hazret-i Ömer’in hutbe arasında neden iki defa “Lebbeyk! Lebbeyk!” diye bağırmasının sırrı çözülmüştü.

Halife, hiddetle döndü kumandana:
- Eğer benden sonra âdet olmayacağını bilsem, şimdi cezanı verirdim senin. Git o yiğidin evladına diyetini öde. dedi.

Kumandan;
- Baş üstüne efendim, dedi.

Ve suçlu bir çocuk gibi kalktı.
Korkuyla ayrıldı huzurdan.

Şehit olan erin ailesini bulup fazlasıyla memnun etti.
ve durumu bildirdi Halifeye.

Hazret-i Ömer, bu haberi alınca rahatlayabildi ancak.


Ya Sariye! Dağa, dağa!

Hazret-i Ömer “radıyallahü teâlâ anh”, ordusunu gazaya göndermişti yine.
Hazret-i Sariye “radıyallahü teâlâ anh” başkumandandı.

İslam ordusu muharebe yerine varıp, bir dağın eteğinde karargâh kurdular.
Fakat dağın öbür yanında düşman pusu kurmuştu.

Günlerden Cuma idi.
Halife minberde hutbe okuyordu ki, Hak teâlâ kaldırdı gözünden perdeyi.
Bir aylık mesafeden askerinin gafletini ve düşmanın hilesini görüp ikâz etti kumandanını:
- Ya Sariye! Dağa dikkat et, dağa!

Hazret-i Sariye işitti bu sesi.
Çok şaşırdı.

Evet, bu ses Halifenin sesiydi.
Bir aylık mesafeden sesleniyordu kendisine.

Derhal tedbir alıp saldırıya geçtiler.
Ve zafer kazanıldı böylece.

Nihayet ordu döndü geri.
Hazret-i Sariye anlattı olan hadiseleri:

Bir Cuma vaktiydi.
Halifenin sesini işittim.
“Ya Sariye! Dağa dikkat et, dağa!” diyordu.

Dağı arkaya alıp, hücum ettik.
Çok şükür zafere eriştik.
 
Geridön
 
 
Klavye
 
Ana sayfam yap Sık kullanılanlara ekle
Güncelleme Tarihi
21.11.2024
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.

Hosted by İhlas Net
Ziyaretçi Sayısı