Kıbrıs’ta medfun bulunan Velilerden Hafız Ali Efendi "rahmetullahi aleyh", bir gün gençlerle sohbet ederken;
- Evlatlarım, Cehennemden kurtulmanın bir tek çaresi vardır, iki değil, buyurdu.
Gençler merak etti.
- O nedir ki efendim?
- Kurtulmanın tek çaresi, “kurtulanlarla beraber olmak”tır.
Sordular:
- Kurtulanlar kimlerdir ki hocam?
- Allah adamları, İslam büyükleri, Ehl-i sünnet alimleridir. Onlarla beraber olanlar da onların hürmetine kurtulurlar.
- Onlar yoksa efendim?
- Onların “kitaplarını okuyanlar” da onlarla beraber sayılır.
Allah kimleri sever?
Bir gün de;
- Efendim, Allahü teâlânın bir kulunu sevip sevmediği nasıl anlaşılır? diye sordular.
Cevabında;
- Bir kimsenin ne dine, ne de dünyaya faydası olmayan, fuzuli ve malayani işlerle uğraşması, Allahü teâlânın onu sevmediğine işarettir, buyurdu.
Sordular:
- Allah kimleri sever efendim?
- Faydalı iş yapanları, kullara hizmet edenleri, yani çalışanları sever. Onun için Müslüman tembel olmaz. Çalışır, hizmet eder Allah’ın kullarına.
Şöyle bitirdi:
- Müslüman “çile adamı”dır, kimseye yük olmaz, ama “yük çekme”yi sever.
Kim kimi severse...
Bir gün de;
- Efendim, Cennete girmenin yolu nedir? diye sordular bu zata.
Cevabında;
- Dünyada “cami”de buluşanlar, öbür tarafta “Cennet”de buluşacaklardır, buyurdu.
Çünkü kim kimi severse, onunla beraber olur. Bu, bir yolculuktur.
Şöyle bitirdi:
- Asıl iş, “büyüklerin vasıtasına binebilmek”tir. Onlarla birlikte olanlar zararlı çıkmazlar.
|