İzmir’de vefat eden İzmirli Osman Nuri Efendi "rahmetullahi aleyh", bir günkü sohbetinde;
- Ey insanlar, bu dünya “ahiretin tarlası”dır, buyurdu. Burada tohum ekmeyenler, yarın çok pişman olurlar.
Ve ekledi:
- Kardeşin kardeşten, ananın evladından kaçacağı o “dehşetli gün” için burada hazırlık yapmayanlar, çok ziyan edecektir.
Sordular:
- Nasıl hazırlık yapalım efendim?
- İslamiyet’e uymakla. Akıllı insan, şu birkaç günlük hayatı “fırsat” bilir. Allahü teâlânın beğendiği işlere, yani “ibadet”e sarılır.
Sordular yine:
- En mühim ibadet nedir hocam?
- “Beş vakit namaz”dır. “Namaz” kılmak, “Nefes almak” gibidir bu dinde. Onun için Müslüman, namazlarını hiç gevşeklik yapmadan, vaktinde kılar. Zekatını verir. Kimsenin hakkını yemez.
Ve özetledi:
- Velhasıl cenâb-ı Hakkın emirlerine sarılıp, yasaklarından kaçan, dünyada da rahat eder, ahirette de.
Dünya, fırsattır
Bir gün de;
- Kardeşlerim, dünyadaki “bir nefes”lik vakit, ahiretteki “bin yıl”dan daha kıymetlidir, buyurdu.
Ve izah etti:
- Çünkü ahirette ibadet yoktur, tövbe yoktur. Yine nefsle mücadele, haramdan kaçma gayreti, küfre düşme endişesi, İslam’a hizmet imkanı yoktur. Ama bütün bu imkan ve fırsatlar, bu dünyada var.
Şöyle devam etti:
- Hatta kâfirler için de “bir nefes”lik dünya zamanı, ahiretteki “sonsuz hayatı”ndan daha hayırlıdır.
Sordular:
- Hikmeti ne efendim?
- Çünkü bu bir nefeslik dünya hayatında iman edip, “sonsuz Cehennem”den kurtulmaları mümkündür. Ama ölünce bu fırsat biter. Dünyaya tekrar gelmek yoktur çünkü.
Alim kime denir?
Bir gün de;
- Çok kitap okuyana, çok ilmi olana alim denmez, buyurdu.
Sordular:
- Peki alim kime denir efendim?
Buyurdu ki:
- “Hak” ile “batıl”ı, yani doğru ile yanlışı ayırabilen kimseye “Alim” denir.
|