Nişabur’da yetişen Velilerden İmam-ı Kuşeyri hazretleri "rahmetullahi aleyh", bir gün “Besmele okuma”nın önemini anlatırken;
- Şeytanın evinize girmemesini ister misiniz? diye sordu cemaate.
Cevaben;
- Elbette isteriz efendim, dediler.
- Öyleyse evinize her girişte “Besmele” okuyun! buyurdu.
- Hikmetini sordular.
- Eve girerken “Besmele” okunursa, şeytan; “Bu eve girmeme imkan yok”, der ve geri dönüp gider, buyurdu.
Ve sordu yine:
- Evinize bereketin girmesini ister misiniz?
- Tabii hocam, çok isteriz.
- Öyleyse eve her girdiğinizde “üç ihlas-ı şerif” okuyun! Evinize bereket geldiğini göreceksiniz.
En akıllı insan
Bir gün de bazı sevdikleri;
- Efendim, en akıllı insan kimdir? diye sordular bu zata.
Cevabında;
- “Akıllı insan”, ölümü en çok hatırlayan ve ölüm sonrası için en çok hazırlık yapandır, buyurdu. Gafiller, dünyada saray yapmakla meşgul olurken, akıllılar, kabirde ve Cennette kavuşacakları sarayları hazırlıyorlar.
Şöyle bitirdi:
- Kabir, kadın-erkek herkesin çeyiz sandığıdır. Bu sandığı “salih ameller”le doldurunuz.
Ölümü seven, güler
Bir gün de;
- Ölüme hazırlanan, ecelini yakın bilen ve buna sevinen kimsenin bir tek alameti vardır, buyurdu.
Merak ettiler:
- O nedir efendim?
- “Güler yüz” ve “tatlı dil”dir. Çünkü ölümü seven kimsenin daima yüzü güler.
Sordular:
- Ölümü seven neden güler efendim?
- Müslüman, bu dünyada gurbettedir. Asıl vatanı “ahiret”tir, “Cennet”tir onun. İnsan bu dünyada bile uzun yıllar ayrı kaldığı memleketine gideceği zaman sevinir, öyle değil mi?
- Evet efendim. Hem de çok sevinir.
- İşte mümin de, asıl memleketi, hakiki vatanı olan “ahiret”e, oradaki “Cennet nimetleri”ne ölümle kavuşur ancak. Ölümü bunun için sever. Ne vakit öleceğini düşünse, içi ferahlar, kederi gider, neşelenir, sevinir.
|