Hindistan Evliyasından Kutbüddin Bahtiyar Kaki hazretleri "rahmetullahi aleyh", bir gün bazı gençlere, Peygamber efendimiz aleyhisselamla ilgili olarak;
- Sevgili Peygamberimiz fakirliği severdi, buyurdu. Nitekim doyuncaya kadar yediği görülmemiştir. Bazen ekmeğine sirkeyi katık edip yer, çoğu zaman da katıksız yerdi.
- Neden efendim? dediler.
- Çünkü katık bulamazdı. Evinde iki üç ay hiç yemek pişmediği olurdu. Vefat ettiğinde, zırhı bir yahudide çıkmıştı.
- Niçin hocam?
- Çünkü zırhını, “az bir arpa” karşılığında rehin vermişti o yahudiye.
Çok da merhametliydi
Şöyle devam etti:
Server-i alem Efendimiz aleyhisselam çok da merhametli olup, kendisini öldürmek isteyenleri bile affeder, hatta hayır dua ederdi onlar için.
Şöyle bitirdi:
- Nitekim bir gün hazret-i Ömer huzuruna gelerek; “Anam babam yoluna feda olsun ya Resulallah”, dedi. “Ne kadar merhametlisin. Kavmine beddua etseydin hepimiz helak olurduk. Nübüvvetini inkâr ettiler, seni Mekke’den çıkardılar. Üzerine saldırıp dişini kırdılar da yine bir bedduada bulunmadın. Hatta hayır dua ettin onlar için”.
Ben adil olmazsam...
Yine bir harpten dönüldüğünde Efendimiz aleyhisselam ganimet mallarını dağıtıyordu gazilere.
O sırada cahil bir köylü gelip,
laubali bir tavırla yaklaştı.
Ve emreder gibi;
- Ganimet taksiminde adaletli ol!
diye seslendi Efendimiz aleyhisselama.
Peygamber efendimiz üzüldü.
Ama kızmadı yine.
Yumuşaklıkla cevap verip;
- “Ben adil olmazsam kim adil olur? Ben Peygamber olarak adalet yapmakla mükellefim. Aksi takdirde dünya ve ahiretim yıkılır” buyurdu.
Afiyetle yiyiniz!
Yine Hayber fethinden dönerken bir yahudi kadını, bir eti zehirleyip kızarttıktan sonra Efendimiz aleyhisselama getirdi ve;
- Bu eti sizin için kızarttım. Afiyetle yiyiniz, dedi.
Ancak Peygamber efendimiz, nübüvvet nuruyla hakikati anlayıp yemedi o eti.
Eshabına da yedirmedi.
Kadın, ete zehir kattığını itiraf ettiği halde yine cezalandırmadı onu.
O da, bu görülmemiş merhamet karşısında kelime-i şehadeti söyleyip imanla şereflendi.
|