Bağdat Evliyasından Muhammed bin Ebu Verd hazretleri “rahmetullahi aleyh”, bir sohbetinde;
- Ey insanoğlu! Bil ki o, “Benim...” diye övünüp, sımsıkı sarıldığın mallar var ya, onlar aslında senin değil, sende birer “emanet”tir, buyurdu.
Ve ekledi:
- Nitekim o mallar, senden önce başkalarının idi. Senden sonra da başkalarının olacak. O halde nasıl benim diyebiliyorsun? Bir gün ölüp, göçersin bu dünyadan. Malların burada kalır. Bir tek “Kefen”le gidersin oraya. Bıraktığın mallar mirasçıların olur. Ama hesabını sen verirsin.
Mümin cömert olur
Bir gün de sohbetinde;
- Cimrilik, kötü bir huydur, buyurdu. Müslüman, cömert olmalıdır. Cennette bir ağaç vardır ki, ismi “Sehavet”tir.
Sordular:
- Sehavet ne demek efendim?
- Cömertlik demektir. Bu ağacın kökü Cennette, dalları dünyaya sarkmıştır. Kim bu ağacın dallarına yapışırsa, o dal onu Cennete çeker.
Ve ekledi:
- Nitekim hadis-i şerifte; “Cennet, cömertlerin yeridir” buyuruldu.
Cehennemde bir ağaç vardır ki
Şöyle devam etti:
- Cehennemde de bir ağaç vardır ki, onun da adı “Buhül”dür. Buhül de cimrilik demektir. Onun da kökü Cehennemde olup, dalları dünyaya sarkmıştır. Kim de bu dallara yapışırsa, o dallar onu Cehenneme çeker.
İman kâmil ise...
Bir gün de bazı sevdikleri;
- Efendim, imanın kâmil olmasının alameti nedir? diye sordular.
Cevabında;
- İmanı kâmil olanlarda iki haslet bulunur, buyurdu. Birincisi, eline sevdiği bir şey geçse, onu hemen bir din kardeşine verir.
- İkincisi nedir efendim? dediler.
- İkincisi de verdiği zaman öyle çok sevinir ki, alan kimse bu kadar sevinemez.
|